Perspective Perspective 35 | Page 15

aşık olmasıyla “asıl güzellik görünüşte değil, içtedir” mesajını da almış olu- yoruz, sonunda da aşkın ve sevginin bütün çirkinlikleri, kötülükleri ortadan kaldırdığını görüyoruz. Şüphesiz ki bu film, en güzel mesajı veren filmlerin- den biridir Disney’in. Belle’in sürekli kitap okuması da çocuklara iyi örnek olacak nitelikte bir detaydır. “Pocahontas”ta ise prensesimiz, hal- kını kurtarmak adına kendini feda eder, hatta sonunda aşka kanmaz ve kabilesinin yanında kalır. 1998’te per- deye aktarılan “Mulan”da ise erkek kı- lığına girerek savaşan güçlü bir kadın profili görürüz. “Savaşmak için erkek mi olmak gerekir ?” sorusuna maruz kalan filmin hikayesinin geçtiği yıl- ları düşünecek olursak aslında o dö- nemin şartlarını yansıttığını görürüz. Zaten birçok Disney filmi anlatılan efsanelerden ve masallardan alır hi- kayelerini. Bunlara ek olarak Mulan ve Yasemin, prenses parçası olarak görülen uçuşan etekler veya elbiseler değil de, pantolon giyen prenseslerdir. 2010 yılına gelindiğinde ise artık film profilinin iyice değiştiğini “Tangled” filminde açıkça görebiliyoruz. Filmin baş kahramanı “Rapunzel”in hikaye- sini hepimiz biliriz. Prenses bir cadı tarafından kuleye hapsedilir ve kurta- Her ne kadar olum- suz eleştiriler alsa da Disney, sinema sektö- ründe animas- yon kolunun en önemli yapım şirketlerinden biridir. 2013 yılında gösterime giren “Frozen” ise son zamanlarda Disney’in en başa- rılı filmlerden biridir. 150 milyon do- lar bütçeyle yapılan film, 1.276 milyar dolar hasılat yapmıştır. Filmin en ilgi çekici yanı Disney’in kendi kendini eleştirmesidir. Bir sahnede Kristoff’un yeni tanıştığı biriyle nişanlanan ve evlenmek isteyen Anna’ya “Sen çıldır- dın mı ? Yeni tanıştığın biriyle hemen nişanlanamazsın!” diyerek kızması, Disney’in eski filmlerine bir gönderme niteliğindedir. Klasik bir söylem olan “gerçek sevgi kalbindeki buzu çöze- cektir” ifadesi de film kahramanları ve tabii biz izleyiciler tarafından kadın ve erkek aşkı gibi algılanırken filmin sonunda aslında kardeş sevgisi oldu- ğunu görürüz. rılmayı bekler. Fakat Disney’in bu versi- yonunda farklıdır olay. Rapunzel her yıl doğum gününde havada süzülen fener- leri yakından görmek ister. Annesi buna izin vermeyince, gardiyanlardan kaçmak için kuleye çıkan hırsız bir adamı ikna ederek ve ona karşı güç kullanarak onu fenerlere götürmeye ikna eder. Yol üs- tünde de karşılaştıkları barbar adamla- rın hayallerini ve içlerindeki masumiye- ti, iyi niyetiyle ortaya çıkarır Rapunzel. Disney’in en son 2016’da yaptığı film “Moana”da ise artık hiçbir aşk unsuru göremeyiz. Prensesimizin, korkusuz bir şekilde halkını kötü bir sondan, açlıktan, kurtarmak için babaanne- sinin de yol göstermesiyle maceraya atılarak savaştığını görürüz. Hatta Mo- ana filmdeki diğer yarı-tanrı erkek ka- rakterden daha baskın, daha akıllı ve daha korkusuz bir profille karşımıza çıkar. 13