12 |
W alt Disney Pictures, kuruluşundan bu yana büyüyerek gelişen en köklü film şirketlerinden biridir. 1923 yılında Walter Elias Disney ve kardeşi Roy O. Disney tarafından kurulmuştur. İlk önce bir animasyon stüdyosu olarak işleyen Disney, günümüzde Hollywood Stüdyoları haline gelmiştir ve yıllık 30 milyar dolar gelir elde ederek adından medya devi olarak söz ettirir.
Bu göz ardı edilemeyen başarı da bolca Oscar adaylığıyla taçlandırılmıştır. Walt Disney, 59 adaylıktan 22 tanesini alarak en çok Oscar Ödülü kazanan insan olarak tarihe geçmiştir. Aynı zamanda 14 temalı parka sahip bir animasyon şirketi olarak da dünyada tektir.
İlk defa 1928’ de yarattığı Mickey Mouse karakteriyle başarıyı yakalayan Walter Disney için bu karakterin yaratım süreci aslında oldukça sancılı ve tesadüfidir. Şöyle ki, gazetede karikatürlerin yayımladığı yıllarda, düzenli gelir elde edemediğinden bir kilisenin garajında kalıyormuş. Burada bulunan farelerden çok korkan Disney, onlara katlanabilmek adına farelerin karikatürlerini çizmeye başlamış. Mickey günümüzde şirketin bir sembolü ve maskotudur. Mickey ile yaptığı ve adını duyurduğu ilk film“ Steamboat Willie” olmuştur. Film o kadar sevilmiş ki kısa zamanda liste başına oturmuş ve sinema sektörüne damgasını vurmuş. İşte Disney’ in başarılı öyküsü de bu şekilde başlamış.
|
1934 yılında sınırları zorlamak adına Disney, ilk uzun metrajlı filminin çalışmalarına başlamış. 3 yıl süren çalışmanın sonunda 1937 Aralık ayında“ Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” filmi tamam- |
İlk defa
1928’ de yarattığı Mickey Mouse karakteriyle başarıyı yakalayan Walter Disney için bu karakterin yaratım süreci aslında oldukça sancılı ve tesadüfidir.
|
lanmış ve en yüksek hasılat yapan film haline gelmiş. Bunu“ Pinocchio”( 1940),“ Fantasia”( 1940),“ Dumbo”( 1941) ve“ Bambi”( 1942) izlemiş.
Bütün bunların yanına Disney dediğimiz zaman hiç kuşkusuz Mickey Mouse’ dan sonra aklımıza ilk gelen“ Disney Prensesleri” olacaktır. Disney Company gelirinin yaklaşık % 80’ ini prenseslerinden sağlamaktadır. Gelgelelim her başarıda olduğu gibi bu başarının ardında da birçok eleştiri mevcuttur.
Günümüzde tartışılmakta olan birçok konuya malzeme olan Disney, bu eleştirilerden nasibini almaktadır. Bunların başında prenseslerin savunmasız kadınlar gibi gösterilmesi gelir. Fakat bakış açımızı değiştirip baktığımızda, hiçbir prensesin annesinin hayatta olmadığını yani sırtlarını dayayacak bir omuz bulunmadığını, bu nedenle de hayattaki sorunlarla bir kadın olarak tek başlarına başa çıkmak zorunda kaldıklarını gösteriyor. Nitekim prenseslerimizin çoğunun bir prens tarafından kurtarılmayı beklediği, çabalamadığı, kaderine boyun eğdiği konusunda eleştiriler alıyor. Evet,“ Pamuk Prenses”,“ Kül Kedisi”,“ Uyuyan Güzel” gibi ilk filmlere baktığımızda bunun doğruluğundan bahsedebiliriz ancak bu filmlerin hikayesi yüzyıllar önce yazılmış ve 50-60’ lı yıllarda çekilmiştir. İnsanlığın eski çağlardan kalma fikirlerinin henüz sönmediği yıllarda yani.
İnsanlık geliştikçe, fikirler değiştikçe, Disney filmlerinin de geliştiğini görürüz. İlk olarak 1991 yapımı“ Güzel ve Çirkin” filminde Belle’ i korkusuzca babasını kurtarmak adına bir canavarla birlikte yaşamayı kabul ederken görüyoruz. Ayrıca adının anlamı“ güzel” olan ve kendi de gerçekten güzelliğiyle insanları büyüleyen biri olan prensesimizin bu canavara
|