60 |
ve dizilerde yönetmen sizi daha başka gösterebilir ama tiyatro böyle değildir. Bu yüzden biz tiyatroya“ Er Meydanı” deriz ve onun kalbimde yeri çok başkadır.
P: Yer alacağınız oyun ve filmleri seçerken dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir?
Ç. D: Her ikisinde de aslında önce metni okurum. Tiyatroda metin ya da text deriz sinemada senaryo deriz. Sonra kendi rolümü okurum, rolün ne olduğuna bakarım, ardından da tabi ki yönetmen ve kadroya yani işi kimin yaptığına dikkat ederim.
P: Bir oyuncu olarak sizce Türk tiyatro kültürünün Batı’ dan geri kalmasının sebepleri nelerdir?
Ç. D: Türk tiyatro kültürü Batı’ dan geri kalmamıştır; kültürel anlamda, oyunculuk, dünya görüşü, reji bütün bunlarda yarışırız bir sürü ülkeyle. Yapımcılık ve sektör anlamında geri olduğumuz noktalar var. Oyunculuk iş gücü çok yoğun bir meslek ama ne yazık ki sosyal ve mesleki karşılığını bulamıyor. Prodüksiyonlarımıza yeteri kadar para yatırılmıyor. Bir de biraz tabi yazıyla ilgili problemimiz var, çok kalabalık metinler yazamıyor hiç kimse çünkü o kadar kişiyi kaldıracak sahneler bulunamıyor. Dahası biletler çok pahalı olmasına rağmen ödenekler çok az ve devlete verilen
|
Bazen bütün dünyanın dertlerinden kopup sadece gülmek bile bir farkındalıktır, insana hayatta güzel şeyler olduğunu hatırlatır.
vergiler çok yüksek. Bütün bunlar çok ciddi problemler ve bunları düşünerek“ Ay kalabalık yazmayayım da şurada da oynansın” diyerek son yıllarda yazarlar kendi kendine bir oto sansür koyuyorlar. Bunları düşünerek yazmaya kalkarsan üreticiliğin kısıtlanır ve büyük bir metin üretemezsin.
P: Yapılan araştırmalar; son iki senede Türkiye’ de sinemada film izlenme oranının azalırken, tiyatro izleme oranının arttığını gösterdi. Siz bir oyuncu olarak
|
bu değişimin farkında mısınız? Sizce bu sürecin ardında ne yatıyor?
Ç. D: Sinemadaki değişimi bilemem ama tiyatrodaki artışın farkındayım. Altı senedir Afife Tiyatro Ödülleri’ nde jüri üyeliği yapıyorum ve senede yüz on-yüz yirmi oyun izliyorum. O yüzden gün geçtikçe artan seyirciyi fark edebiliyorum. Bazen tiyatroyu aradığımda“ Bugün boş yer yok, özür dileriz” diyorlar ama bence bu şahane bir haber. Bence bu artışta genç nesilin katkısı çok önemli. Biz konservatuardan mezun olduğumuz yıllarda sınırlı sayıda kurum vardı, devlet tiyatroları veya sayılı özel tiyatrolar, biz oralara giderdik. Şimdi ise gençler kendi tiyatrolarını kurarak çıkıyorlar, bir yerde çalışmak yerine kendi başlarına bir adım atıyorlar bence bu çok kıymetli ve önemli. Böyle oldukça yeni bir seyirci kitlesi oluşmaya başlıyor, yeni nesille birlikte yeni bir tiyatro anlayışının benimsenmesiyle oyunlara daha çok seyirci geliyor.
P: Türkiye’ de müzikal tiyatronun önem kazanması önemli midir? Bu sorudan yola çıkarak düşünürsek sizce Türkiye’ de de Broadway gibi bir müzikal tiyatro sektörü oluşturulmalı mıdır?
Ç. D: Broadway gibi bir sektör oluşturmak için ilk önce gerekli sosyal şartları oluşturmak lazım. Oradaki oyunlara dönüp baktığınız zaman
|