Perspective Perspective 34 | Page 72

68
premium kanaldadır , paralıdır . Çünkü konsantrasyon ister , 40 dakikanızı ayırırsınız sinema gibi izler çıkar gidersiniz . Ama bizde farklı .
P : Peki sizin için hukuk okurken bir anda radikal bir karar mı olmuştu böyle bir alana yönelmek ?
T . S : Çok ileriye bakan birisi değildim , hâlâ da öyle değilim . Önümdekini iyi yapmaya çalışan birisiyim ben . Çünkü önündekini iyi yaparsan , üç basamak sonrasında da çok daha iyi çıkarsın . Onlar da seni daha iyi görürler . Yani şöyle söyleyeyim , Burak › ın da ( Sağyaşar ) çok sevdiğim bir lafıdır , « Benim görevim yer silmek olsaydı , yerleri o kadar harika silerdim ki beni mutlaka birisi keşfederdi .» Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum ? Yani benim örneklerim de öyle . Şans bir faktördür iş hayatında ama şans kimsenin ayağına gelmez . Fakat şans dolaşanların ayağına çarpar , bunu unutmayın . Bir şeyler yapmak için okul bitirmeyi beklemeyin , en büyük hatanız bu olur . Okul bittikten sonra seni birilerinin keşfedeceğini sanıyorsun . Hayır , kimse seni keşfetmiyor , keşfetmeyecek . Onu bilin . Keşfedilmeniz için birilerinin sizi tanıyor olması lazım . Tanımasının da tek yolu var , bir yerden başlamanız gerekiyor . Ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi olur . Okumamak lazım demiyorum yanlış anlaşılmasın . Okurken yanında mutlaka bir şeylerle meşgul olun , para kazanmanız önemli değil . Her zaman başarı basitte gizlidir . Burnumuzun dibinde , aslında hepimizin ihtiyacını
İstediğiniz kadar her şeyi doğru yapın , oyuncu doğru görünsün , senaryo çok doğru görünsün , bazen de işin kimyası tutmaz .
gördüğümüz bir şeyde . Onu bulabilirseniz , onunla uğraşmaya ufaktan başlayın . Mesela şu an ne güzel vaktiniz vardır , kendinize bir site yaratacaksanız yaratın ya da kendinize başka bir alan yaratacaksanız yaratın . Oralarda küçük küçük bir şey pişirin . « Butterfly effect » denilen şey gerçekten hayatta var . Yapılan hiçbir şey , söylenen hiçbir söz boşluğa gitmez . Ama sıkıcı bir şey de yapmayın , sevdiğiniz şeylerle ilgilenin . Sevmiyorsanız hiç vakit kaybetmeyin . Çünkü dünyanın en şanslı kişisi sevdiği işi yapan kişidir . Bir sevdiği insanı bulup evlenen ya da birlikte olabilen , iki sevdiği işi yapan . Dünyada bundan daha büyük mutluluk yok bence . Mesela okulları o yüzden bıraktım ben . Ailem istiyor , kırılmasın diye başladım ama sonra baktım ki istemiyorum
ben bunu , kafam oralarda değil .
P : Bir de bir kısa film çekmişsiniz .
T . S : Re ’ yi diyorsunuz galiba , değil mi ? Evet biz ona destek vermiştik . O bir denemeydi zamanında . Jale diye bir yönetmek arkadaşımızı ( İncekol ) destekledik . Aslında uzaktan desteklediğimiz öyle çok proje oldu ama diğerlerini portföyümüze koymadık . Sebebi şu : onlara destek olduk ama onları çeken yönetmenler kimse onların filmleri oldu onlar , biz destek vermiş olduk yani .
P : Yani şu an günümüz döneminde kısa filmden ziyade siz de dizi içinde olmayı tercih edersiniz ?
T . S : Biz bir tercih yaptık . Bir yerden sonra dedik ki burası bir ticari kurum ve popüler işler yapmak için kuruldu . Ben şahsen art house işler seviyorum , izlemeyi de seviyorum . Dünyada yapılanları da takip ediyorum . Ama bizim burayı kurmaktaki stratejimize , şirketin anayasasına baktığınızda burası tamamen bir entertainment şirketi . Yani art house filme bazen biz destek oluyoruz , ama içinde görünmüyoruz , içinde olmuyoruz . Görünmüyoruz diyorum çünkü ya teknik destek veriyoruz ya bazen finansal destek veriyoruz ama bunlar bizim sadece sektörün içindeki art house film yapmak isteyen arkadaşlara destek olmak için yaptığımız şeyler . Bunun ticareti Türkiye ’ de kolay değil , bunun en beceriklisi Zeynep Özbatur işte , Nuri Bilge Ceylan ’ ın da prodüktörüdür . Ama