H Hayata
Dudağımın Kenarında Kalan
Mutluluk: Çikolata
“10 kişiden 9’u çikolata sever. Onuncu kişi ise hep yalan söyler.”
- John Tullius
Defne Tatlıçeşme
[email protected]
illy Wonka’nın altın bi-
letine sahip olup rüya
gibi bir fabrika gezin-
tisi yapamasak da he-
pimizin çocukluktan
bu yana en istediği,
en sevdiği, dayanıl-
mazımızdır çikolata. Sütlü, beyaz, bitter,
portakallı, fıstıklı, fındıklı vb. türleriyle
yetinmeyip çikolata kaplı/ çikolatalı envaı
çeşit gıdayı tüketmemizle sahip olduğu-
muz en keyifli bağımlılığımız diyebiliriz.
W
40
Annem ne zaman bir ziyarete veya görüş-
meye gidecek olsa ilk yaptığı şey özel ya-
pım çikolata aramak olurdu. Bulamadığı
takdirde de en yakın Vakko veya Divan’a
gidilir yanında götürülecek o çikolata
mutlaka alınırdı. Belki de çikolatayı her
zaman pis bir abur cuburdan daha özel
bulma sebebim de buydu. Benim gibi
düşünenler çoğunlukta olacak ki ilk yerel
çikolata fabrikasının 1927’de açıldığı bir
ülkenin kültürüne çikolata böylesine iş-
leyebildi. Kız isteme, dini bayramlar gibi
Türk kültürünün temel taşlarından olan
özel günlerimizde olmazsa olmazımız
oldu. Hem adet olarak özel günleri süs-
lendirmesi hem zarif bir jestle karşımız-
dakine saygımızı ve görgümüzü sunması
çikolatayı şüphesiz bir tüketim gıdasın-
dan fazlasına dönüştürdü.
Tarihte bu vazgeçilmez tadın buluşu gü-
Kaşıkla
ıslak keke
yaptığımız o
ilk hamlenin
verdiği
mutluluğu
kesinlikle
kelimelere
dökemiyoruz.
nümüzdeki Meksika’da M.Ö.1900’lerde
gerçekleşiyor. Çikolata ismi ise Aztek di-
lindeki “xocolatl” kelimesinden geliyor.
Acı anlamındaki “Xocol” ve içecek/su
anlamındaki “atl”nin birleşimiyle oluşan
sözcük, uzun bir süre çikolatanın tüke-
tileceği şekli açıklıyor: acı içecek. Dini
ritüellerde soğuk bir şekilde içilen bu acı
içeceğin değişimi, Maya ve Aztek kültür-
lerinde para birimi olarak kullanılacak
kadar değer görmesiyle başladı. Çikolata
20.yy’a kadar lüks tüketim maddesi özel-
liğini kaybetmeden zenginlere ve ünlüle-
re has bir besin olarak kaldı. Sanayi Dev-
rimiyle 1700’lerde kakao yağı bulundu
ve böylece katı çikolata yapımı başladı.
Nestlé’nin süt tozunu buluşuyla tadın-
Ceylin Özbek
[email protected]
daki devrimi de gerçekleştiren çikolata
tablet şeklinde üretildi ve günümüzdeki
haline yaklaştı. I.Dünya Savaşı öncesine
kadar sadece doğum günleri ve Noel’ler-
de tüketilebilen çikolata, kakao ticare-
tinin serbestleştirilmesinden sonra orta
sınıf için uygun fiyatlı bir hale gelmesiyle
1900’lerde tüm Avrupa’da en çok satılan
ürün haline geldi. Ama tüm bu gelişi-
min yanında belki de çikolataya kimlik
kazandıran en önemli olay F.Buitoli’nin
öpücükler anlamına gelen “baci” isimli,
gümüş kağıda sarılı ve aşk mesajları içe-
ren çikolatalarını üretmesiyle oldu.
Bu birbirini takip eden ekonomik, bi-
limsel ve kültürel olaylar sonucunda da
acı içecek günümüzde mutluluk denince
akla ilk gelen ürüne dönüşümünü ta-
mamladı. Çikolata aynı zamanda yukarı-
da değindiğim gibi bir pazarlama harikası
aslında. Çikolatanın içinde mutluluk hor-
monu üreten triptofan ve Sanskritçe’de
“mutluluk” anlamına gelen esrar etkisi
yaratan anandamidler bulunuyor. Üstelik
hayvanlarda yapılan deneyler çikolatanın
cinsel yaklaşmayı tetiklediğini gösteriyor.
Ancak çikolatada böyle maddeler bulun-
sa da, bu maddelerin çikolatadaki ora-
nının azlığından dolayı 25 kilodan fazla
yemediğimiz sürece bize etki etmiyor.
İçeriği nedeniyle böyle bir etkiye sahip
olmasa da hepimizin çikolatayı mutluluk
ve aşkla özdeştirme sebebi reklamların bi-