Dosya
PROF. YALÇIN KARAYAĞIZ ILE
TASARIM ÜZERINE
Birinci bölüm; Tasarım
Asena MODANLI
[email protected]
28
D
ergimizin bu sayısındaki dosya
konumuz tasarım olunca röpor-
taj yapmak üzere aklımıza tek
bir yer geldi; akademi yani Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi. 1882’den
beri geleceğin yetenekli sanatçılarına
bir yuva olan akademi daha uzun yıl-
lar boyunca bu alanda en kıdemli yer-
lerden biri olmaya devam edecek gibi
gözüküyor. 2010’dan beri üniversitenin
rektörlüğünü yapan değerli Prof. Yalçın
Karayağız bizlere birkaç saatini ayırarak
hem tasarım hem de 2015 sonunda açı-
lacak olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi
hakkında sorularımızı yanıtladı. Okula
geldiğimizde önce Genel Sekreter Yrd.
Doç. Dr. Sezai Makas’a gittik ve kendisi
bizi Yalçın Hoca’ya yönlendirdi. Röpor-
tajımıza Yalçın Hoca’nın eğitimi hak-
kında biraz bilgi alarak başladık. Ken-
Fotoğraflar: Zeynep Hazal YILDIZ
di tabiriyle o da “birazcık frankofon”.
Erzurum’da başlayan eğitim hayatı, ba-
basının işi sebebiyle Boğaz Köprüsü’nün
yapılma sürecinde İstanbul’a gelme-
leriyle Bebek’e yerleşmişler. Tevfik
Fikret İlkokulu devamında Boğaziçi
Behçet Kemal Çağlar Lisesi’nde hem
ortaöğretim hem de lise eğitimini ta-
mamlayan Karayağız, küçüklüğünden
beri en büyük hobisi resim yapmaktan
vazgeçemeyerek eski adıyla Mekteb-i
Sanayi-i Nefise-i Şahane’ye yani Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim
Bölümü’ne girmiş. 3. sınıfta okurken
biraz da okulun kurucularına özenerek
yurtdışına, Batı’ya gitmeye karar vermiş.
Paris L’Ecole Nationale Superieur’de
Resim Bölümü’nde geçirdiği 2.5 sene
sonrasında Orhan Şahinler’in teşvikiyle
Türkiye’ye dönerek kalan 2 yıllık eğiti-
mini tamamlamış. 1986’da Türkiye’de
ilk defa sanatta doktora programları
başlaması üzerine, ilk başvuranlardan
olmuş. Doktora programı devam eder-
ken 1988’de yine akademinin heykel
bölümünden şuanda eşi olan bir fran-
kofon, Saint Benoit mezunu Yonca ile
evlenmişler. Yalçın Hoca’yla sohbetimizi
2 bölüme ayıracağız ilk kısım tasarım
ikinci kısım müze üzerine olacak. Sizi
Yalçın Hoca’nın tasarım hakkındaki de-
ğerli fikirleriyle baş başa bırakıyorum... P: Tasarımın hayatın bir parçası olduğu-
nu söyleyebilir miyiz?
Perpective: Tasarım sizin için nedir? YK: Siz bile yaşınız henüz 17-18 iken
bugüne kadar aslında kendinizi tasarla-
dınız. Şuanda bulunduğunuz nokta ve
yarın hangi noktaya gideceğinize dair
zihninizde kurguladığınız bir durum
var. Bütün bu durumların hepsi hem
çevrenizi hem kendinizi tasarlamanız,
kurgulamanız ile ilgili. Çok iyi bir cümle
Yalçın Karayağız: Akademik anlamda
bir tasarımdan söz ediyorsanız eğer eği-
timini aldığınız alanda cümlenizi kur-
mak için ne kadar hünerliyseniz, o hü-
neriniz sonucunda ortaya çıkacak ürün
tasarımdır.
YK: Siz hayatı da tasarlayabilirsiniz. Ya-
rını da. Yaptığınız her türlü kurgu aslın-
da bir tür tasarımdır. Çünkü o kurgu size
sebep sonuç ilişkisi yanı sıra öncelik ve
sonralığı da beraber düşünmek zorun-
luluğu getirir. Dolayısıyla ben başkaları
gibi zarar ve fayda üzerinden bakmam.
Sizin cümleniz başkasının hayatına değ-
mese bile sadece sizin hayatınızla sınırlı
kalsa dahi, o cümleyi kurarken sözcük-
leri yan yana getirmeniz bile sizin insan
olarak hayata dair kurduğunuz aklınız,
düşünceleriniz ve duygularınıza dair bir
tasarımdır. Kendinizi öyle tarif edersi-
niz.
P: Bunun somut veya soyut ayrımı var
mıdır?
YK: Bu bir ürün tasarımı, bir eserin or-
taya çıkması da olabilir. Sizin bir dostu-
nuzla yan yana duruşunuz bile olabilir.
Burada bir talep söz konusu değildir.
Talep ancak üretim bandında, ticari ma-
nada bir tasarıma dönüşebilir. Bu mesle-
ki bir üretim modelidir ama bu mesleki
üretim illa ticari boyuta taşınmak zo-
runda değildir.
P: Tasarım bir süreç midir?