50 |
gidin, tavsiye ederim. Bakış açınız, orada bir kafede oturup insanları seyretmek bile insanın dünyasını değiştiriyor, seyahat çok önemli.
P: Seyahat demişken, turne tiyatrosu olan Üç Salakşörler’ de rol aldığınız yılları soralım; Nasıldı gezmek, ülkenin farklı yerlerinde sahne almak?
Z. G: Hüseyin ve Behzat’ la çalıştım, onlar çok kıymetlidir benim için. Çok tatlı bir ailedir, Nejat amcanın devamı olarak onlar da aynı geleneği devam ettirdiler. Çok şeker insanlardır, uzun yıllar onlarla turne tiyatrosu yaptım. Türkiye’ nin her yerine gittik. Gündüzleri nerenin nesi meşhursa onu yiyip akşamları da oyunu oynuyorduk. Şehri görebilme imkânımız tabi çok fazla olmuyordu. Mesela Kapadokya’ ya gittin mi desen, evet gittim ama ne kadar görmüşümdür … Bir saatte koşa koşa baktık oralara çıktık. Etkilendiğim yerler oldu mesela Hatay, müthiş. Mardin’ e gidemedik bir tek, doğuya da gittik, her yerini dolaştık yani Türkiye’ nin. Yorucu ama keyifliydi.
P: Peki şu an“ Hadi kalk Zeyno gidiyoruz” deseler, ne derdiniz?
|
Beslediğin tarafla ilerliyor her şey. Rollerde de dediğim gibi hepsi bizim içimizden çıkıyor ve dönüşüyor.
Z. G: Başlarım. Aslında projeye bağlı yine, güzel bir şey olursa neden olmasın? Ama işte çekimlerin uyması lazım, bana göre uydurmaları lazım. Tiyatrolar artık eskisi gibi turne yapmıyorlar. İmkânlar daha sınırlandı, bir enteresan oldu. Turneyi daha kısa yerlere yapıyor.
P: Bir süre radyoculuk da yaptınız, nasıl bir süreçti?
Z. G: Bir süre olur mu on sene radyoculuk yaptım. İlk Radyo Tek ile başladım,
|
o zamanlar radyolar yurtdışından buraya yayın yapıyordu, siz onları hatırlamazsınız, küçüktünüz. Londra’ da çalıştım üç ay orada, broadcast yapıyorlardı buraya. Sonra geldim Power FM, Alem FM, Power XL, NTV Radyo Sport, Kiss FM baya bir radyoda çalıştım. Radyo benim için bitti sonra, artık yapmak istemedim. Keyifli bir dönemdi, güzel yıllardı.
P: Hepsinin yanı sıra bir de bale geçmişiniz var...
Z. G: Baleyi dokuz sene yaptım. Küçük bir kurstu. Bale benim büyük aşkımdı, ama tiyatro daha iyi oldu. 35 yaşına gelince bitiyor baletlerin hayatı. Oyunculuk daha uzun bir şey, 80 yaşında da oyunculuk yapabilirsin.
P: Bale ve diğer sahne sanatlarının karakter ortaklığı var mı sizce?
Z. G: Bence var. Sanatın dili var bir kere ortada. İfade etmek bunun adı, kimi hareketle, kimi sözle, kimi şarkıyla yapıyor. Hepsinin ortak noktaları var, farklı şekillerde ifade ediyorlar. Balenin bana şöyle bir faydası oldu: vücudumu kullanmayı bildiğim için sahnede durmayı bildim, estetik açıdan. Hareket derslerinde iyiydim, en iyilerden bir tanesiydim. Disiplin,
|