larına uygun bir eğitim kurumu açmak
istiyorum. Bunu yapana kadar üniversi-
te öğrencilerine ders verebilirim.
P: Tasarımla ilgilenen gençlere ilham
veren bir kariyeriniz var. Bu kariyere
nasıl devam etmeyi düşünüyorsunuz?
O.C.Ç: Oradaki bağlantılarımla hala gö-
rüşüyorum, bazen serbest çalışıyorum
ama ben Türkiye’de bir şeyler yapmak
istiyorum. Bir film yapmayı düşün-
düm, filmde ders verdiğim öğrencilere
yeteneklerini sergilemeleri için bir şans
vermek istiyorum. O filmlerde çalışıp
tecrübe kazanan öğrencilerin bir gün
kendi firmalarını açacaklarına, çok gü-
zel yerlere geleceklerine inanıyorum. Şu
an gidip buradaki stüdyolara veya yanlış
bulduğum herkese “Siz yanlış yapıyor-
sunuz” diyemem, demek de istemem.
Türkiye’de sektörü geliştirmenin yolu
gençlerden geçiyor. Bu sektörü gençler
değiştirecekler, zaten sektörün sahibi
onlar olacaklar. O yüzden değişimin
başlama noktası kesinlikle gençler olma-
lı. Gençlerle birlikte bu filmi yaptığımda
asıl güzel olacak olan, insanların izledi-
ğinde verecekleri : “Evet, Türkiye’de de
bu iş oluyormuş” tepkisi. Önemli olan
vizyon ve bilgi birikimi.
P: Amerika’ya giderken hayaliniz ney-
di? Kendinize koyduğunuz bir hedef
var mıydı?
O.C.Ç: Ben çok çalıştım. Üniversitede
parmakla gösterilen öğrenci dedikle-
rindendim. Yetenekliyseniz bir şekilde
keşfediliyorsunuz. Benim aslında altya-
pım resim- heykel ama ben kendimi üç
boyutlu modelleme üzerine geliştirdim.
Sonra konsept geliştirme, karakter tasa-
rımına yöneldim. Animasyonun temel-
lerini biliyorum ama animatör olarak
çalışmadım. Animasyon ve film stüdyo-
larında çalıştım diyebiliriz. Türkiye’den
giderken kendi kendime demiştim ki
bunu gidip öğreneceğim, en iyi şekilde
ama sonra orada kalmadan geri dönece-
ğim. Ben her zaman döneceğim bilinciy-
le yaşadım orada. Game of Thrones ve
Strange Things sonrasında sanki bardak
dolma noktasına geldi. Almayı hedefle-
diğim birikimi almıştım. Kalsaydım bel-
Ben orada farklı
kılan şey Türk
kmlğmd. Benm
çzmlerm buraya at.
34