Optimum Apr. 2018 | Page 54

dinlerdik onu. Köylerdeki kahvehanelerde aşkını haykıran âşıklar gibiydi. Apartman kahvehaneye o da aşığa dönüşüverirdi. Bize de aşklarına şahit olmak, Süreyya’yı dinlemek düşerdi. Lamia konuşamazdı. Sanırım yatalak hasta idi. Hiç görmedim kendisini. Süreyya kendi gözünden bile sakınırdı onu. Evlerine giren de olmamıştır şimdiye kadar. Bir kere bile görmedim Lamia’yı. Süreyya’nın anlattığı kadar bilirim. Ama bu durum Lamia Hanımı kıskanmama engel olamadı. Lamia’nın güzelliğini, zarafetini görmeden kıskandım onu, yaşadığı aşkını… Süreyya Lamia’nın söylediklerini ya da söylemek istediklerini kendi ağzıyla dile getirirdi. Zaten biz de öyle şahit olurduk onların aşklarına. Dün gece son kez ilan etmişler aşklarını bize. Fark edemedik. Keşke edebilseydik. Süreyya’nın dün gece söylediği her cümle aklımda. Uzun sürede aklımda kalacak gibi… Kokun… Kokun nefesim oldu benim. Sevmekten korkan kim? Ben sevdamı yaşayamamaktan korkuyorum. Nasıl nefes almadan yaşar insan? Kokunu içime çekmeden nasıl nefes almış olurum ben. Nefes kokunun kardeşidir, denir. Nefes olmadan koku var olmaz. Koku almadan nefes aldığın sanılmaz. İkisi var olunca 52 birbirlerinin kıymeti çıkar ortaya. İkisi de var olur. Benim hayatım da böyle işte. Kokunu içime çektiğimde, kokun tenimde hayat bulduğunda anlıyorum nefes aldığımı, yaşadığımı, var olduğumu, senle bir olduğumu, birlikte olduğumu. Sevda kokundur bende, bana can veren nefesimdir. Fakat koku aşkı anlatamaz Lamia. Aşkı tarif edemez. Aşkın tarifi dokunmaktan geçer Lamia. Dokunmak kokuyu içine çekmekten daha derindir. Kalbine dokunup sevdamızı yoklamak, dudaklarına dokunup sevdamızın ateşini hissetmek, saçlarına dokunup bu diyardan uzaklaşmak ama kopan her saç telinden de uçuruma yuvarlanmak… Ellerine dokunup senin canandan öte can olduğunu anlamak… Sevda bundan ibarettir bende; ince beline dolanıp, sana dokunup, sende kaybolmak… Süreyya’nın ağzından en son bunları duymuştuk. Ben de dâhil bütün apartman onun söylediklerini düşünerek uykuya dalardık. Dün gece de böyleydi. Ta ki o silah sesleri duyuluncaya kadar. Polisin gelmesi ile sessizlik uğultuya dönüştü. Neler oldu anlayamadık. Kendimden geçmişim zaten, benim küçük kız dilaltı hapımı verince açtım gözlerimi. Sonrası sizde Memur Bey. Kime ne oldu bilmem. Siz söylerseniz, olmayan aklımla türlü düşüncelere dalmam.