Kitap Tahlili: Mavera
Tahir Ceyhun Yıldız
Sevdiğinizi (ks) daha bir seviyor, sevdiklerinize (ks, ra, sav) daha iştiyâk
duyuyor, en nihâyetinde sevene, sevgiyi ve sevilmeyi yaratana (cc)
kavuşmaya olan özleminiz katmerleniyor, perçinleniyor.
Eser ile ilgili şöyle de bir iddiâm var:
“Eserde kim, neyi ararsa onu buluyor. ‘Bulamadım’ diyen olursa ona
deriz ki: Sen hakkıyla okuyamamışsın, bir daha oku, hakkıyla oku”
Zâten bazı eserler bir kere okunup kitaplığa konacak eserler değildir.
Bazı eserler birden fazla kez okunmalı… Edebî bir eser, bir roman ama
eserden ne anladığımızla ya da neyi bulduğumuzla alâkalı bu durum.
Yukarıdaki iddiâmla, bu anlattığım misâlleri birleştirerek derim ki; eh
büyükler tevekkeli boşa dememişler:
“Aramakla bulunmaz lâkin, bulanlar hep arayanlardır”
Eserde kötülerin garaz ve stratejik fitneleri ile tekkenin başına bir
imtihân geliyor ve bu durum tekkeyi değil, tekkedekileri yakıyor. Lâkin
kazanan kötüler değil, iyiler… Ayrıca burada mürşide ve tekkeye
teslimiyet ve sadâkatin önemine binâen hoş vak’âlar ve latif kelâmlar
işlenmiş. Buraları bir kez değil; birkaç kez okuduk. Eserde sürprizler de
mevcut ama merâk hissine vesile olması isteğimizle sürprizleri
anlatmaktan imtinâ’ ediyorum. Ayrıca yazarın maharetidir; bir ev
yangınıyla başlamıştı, ömür yangınıyla sürmüştü, nedâmet ve gözyaşı
yangınıyla harlanmış, yürek yangınıyla kıvam bulmuş, hayatın ve
nihâyetinde memâtın terk-i yangınıyla neticelenmiş; başıyla sonu;
tıpkı iki denizin birleşmesi gibi ‘bir’de birleşerek tam olmuş…
Mâvera’yı okuyun. Bir kez değil; bin kez okuyun. Seyr-û sülûk sâhipleri
daha bir dikkatle, daha bir rikkatle okusun.