İçlik Acısı
Yusuf Muratoğulları
Bu arada aklınız motor sürücüsünde kaldıysa teessüf ediyorum. Bu
kadar gamsız ve vicdansız bir adam değilim. Eğer bir şey olsaydı bu
kadar rahat irdeleyemezdik herhalde bu mevzuyu. Çok şükür gayet
iyiydi. Sadece taksi kapısında biraz hasar vardı, kapı kapanmıyordu.
Çevreden gelenler senlik bir şey yok kardeşim yetiş Cuma’ya dediler. O
yüzden koştum.. Tabi ki motor sürücüsünün sağlığından emin
olduktan sonra.
Peki bu saniyelik gecikmeler sonucu gerçekleşen kaza gerçekleşmemiş
olsaydı ne olabilirdi? Örneğin, iki lira para üstünü alsaydım.. Haydi
hızlıca yeni bir senaryo düşünelim; Her şey bir bir gerçekleşti, babam
aradı, uyandım. İçlik çıkarıldı, sonra tekrar giyildi. Kırmızıya yakalandık.
En son taksiden inmeden önce iki lira para üstünü bekledim. Taksici iki
lira para üstünü verdi. Takriben beş saniye daha geciktim. Kapıyı
açmadan beş saniye önce motorcu hızla yanımızdan geçti. Kapıyı
açtım. İndim. Camiye doğru hızla yürüyorum. Kaza gerçekleşmedi
ancak aşağıda çok büyük bir kaza sonucu motosiklet sürücüsünün
ölebileceği ihtimali aklınızın bir köşesinde mi?
Ezcümle, her şerde bir hayır, her hayırda bir şer yok mudur? Küçük
belalar, büyük belaları def etmez mi? Lütfu da hoş, kahrı da hoş değil
mi? Her iyi şey şükretmeye, her kötü şey hamd etmeye vesile değil
mi?
Buraya kadar sabırla okuyarak kıymet veren ve kıymet görmesi
gereken sizlere bu bölümde bir jestim var. Kaderimizi nasıl
değiştireceğiz? Bunu ben biliyorum.