Ocak 2019 ocak2019 | Page 71

Kutlu Bir Kuruluş Hamide Akkaya Ertuğrul Bey, daha sonra batıya doğru harekete devam ederek, Bizans sınırlarına gelmiş, Söğüt dolaylarına Aşağı Sakarya Havzasına yerleşmiştir. Alâeddin Keykubat Söğüt ve çevresini ona yurt olarak vermiştir. Ertuğrul Bey, kışları Söğüt’te yazları Domaniç’te geçirir. Zaman zaman Bizans’a akınlar da düzenlemiştir. Uç beyi olduktan sonra dahi Ertuğrul Bey, Selçuklu ’ya karşı vefayla hareket etmiş isyan yerine Selçuklulara bağlı bir uç beyi olarak varlığını sürdürmüştür. “Halka hizmet, Hakka hizmet” düsturuyla hareket eden Ertuğrul Bey, hak ve adaletiyle Osmanlı Devleti’nin doğuşuna liderlik etmiş diyebiliriz. Zira elli sene beylik yapan Ertuğrul Bey, oğlu Osman’a küçük bir beylik, tecrübeli kumandanlar ve iyi bir nam bırakmıştır. Osman ise miras olarak devraldığı bu şeyleri büyüterek, çoğaltarak aldığından daha fazlasını kendinden sonrakilere aktarmıştır. Osman Bey’in Kayı boyunun başına geçtiği yıllarda Bizans’ın Anadolu toprakları üzerindeki kontrolü büyük ölçüde ortadan kalkmıştı. Bu nedenle Bizans tekfurları bulundukları bölgelerde bağımsız bir hükümdar gibi davranıyorlardı. Osman Bey, bu merkezi otorite zayıflığından yararlanarak topraklarını Batıya doğru genişletme siyaseti izlemişti. 13.yy’ın ikinci yarısına tekabül eden bu dönemde, gaza anlayışının etkin olması bu politikanın gerekçesidir. Osman Bey’den itibaren gaza anlayışıyla şekillenen fetih politikaları sonucunda Osmanlı kuruluş aşamasında ve ilerleyen zamanlarında hızla büyümüştür. Osman Bey’in gaza anlayışıyla fethettiği ilk yerin İnegöl civarındaki Kulaca Köyü olduğu söylenir. 1288’e gelindiğinde ise akınlarına devam eden Osman Bey, Bizans tekfurunun elinde bulunan Karacahisar’ı fethetmiştir. Bunun üzerine Selçuklu sultanı Osman Bey’e sancak gönderdi ve Osman Bey de uç beyi olarak öne çıkmaya başladı.