Yanımdan Geçip Giden Kimdi?
Naif Karabatak
Hava o kadar soğuktu ki, bana sarılan paltoma kayıtsız kalmamış, ben
de ona sıkı sıkıya sarılmıştım. Ağzımı ve burnumu atkımla koruma
altına almış, nadasa bırakılmış tarlaya dönen başımı da bereyle
kapatmıştım. Aynaya bakmadım ama sanırım sadece gözlerim
ortadaydı ve onu da fırtınanın şiddetinden korumak için olabildiğince
kısmıştım. Hava soğuk olunca dışarıda gezen insan sayısı daha az olur
sanıyordum ama herkes benim gibi tir tir titremiyor, don gömlek
değilse bile insanlar “normal” giyiniyor, ben anormal giyinmeyi
sürdürüyorum. Cağaloğlu’ndan aşağıya doğru saptım, Eminönü’nden
Galata köprüsüne geçtim. O soğukta kısmetini arayan “amatör
balıkçılar”a takılmak isterdim ama hiç havamda değildim. En iyisi
Karaköy’e geçmek, Ada Han’da Ömer’in bir çayını içmekti…
Ben sıcak çayın hayalini kurarken yanımdan geçip giden hanım kıza
gayri ihtiyari selam verdim. Yoksa sadece başımı mı salladım, gözümle
mi selam verdim orasını tam bilmiyorum ama sanırım aynı şekilde
başıyla ilk selam veren oydu.