Ocak 2019 ocak2019 | Page 43

Yavuz Bülent Bakiler ile Söyleşi En çok hangi duygu hâli sizi yazmaya iter? Bazen ölüm gibi bir büyük duydu. Bazen sevgi gibi anlatılmaz bir duygu. Bazen memleket hasreti gibi durumlar beni yazmaya götürür. Ankara'ya gelmeden önce Anadolu'yu yeterli miktarda tanımıyordum. Eskiden Milli Şairlerimiz Anadolu'yu hep toz pembe bir çerçeve içinde görmüşler ve öyle yazmışlar. "Sen ne güzel bulursun Anadolu'yu / Dertlerden kurtulursun gezsen Anadolu'yu" diye başlayan şiirler var. Ben Anadolu'ya geldikten sonra gördüm ki Anadolu'da sadece güzellikler yok, Anadolu'da hem güzellikler var, hem çirkinlikler var. Hem zenginlikler var, hem fakirlikler var. Hem iyiler var, hem kötüler var. Şiirlerimde bu özelliklerin hepsini birden göstermeye çalıştım. Bu yüzden benim Milli Şairlerimizden ayrılan tarafım bu. Şair ve şiir arasında nasıl bir bağ vardır? Bunu anlatmak mümkün değil. Ancak şair olanlar bilirler. Bence şair ve şiir arasında manevi bir takım bağlar vardır. O manevi bağlar şairi duygulandırır ve ona yeni şiirler yazmayı ilham eder. Ama para karşılığında, mevki karşılığında, şöhret karşılığında şiir yazan kimseler varsa bu soruyu onlar başka bir şekilde cevaplandıracaktır. Şairin yaşadığı dönemin şiirleri üzerinde nasıl bir etkisi vardır? Bu etkiyi çok açık cümlelerle söylemek istiyorum. Şair elbette yaşamış olduğu devrin, yaşamış olduğu yılların tesiri altında kalacaktır. Bunları bazı şairlerimiz şiirin gayesi olarak, şiirin takip ettiği yol olarak gösteriyorlar. Bazı şairlerimizde doğrudan doğruya devrin özelliklerini değil, kendi düşüncelerini şiire intikal ettiriyorlar.