Ocak 2019 ocak2019 | 页面 41

Yavuz Bülent Bakiler ile Söyleşi Merhaba Yavuz Bey. Liseden mezun olduktan sonra ilk şiiriniz Türk Sanatı dergisinde çıktı. Şiir yazmaya nasıl başladınız? Ben Sivas'ta doğdum ve büyüdüm. Sivas bizim halk edebiyatımızın en zengin kaynaklarından birisidir. Üniversitedeki bazı arkadaşlarımın bana söylediklerine göre, dünden bugüne Sivas'ta 1000 halk şairi yetişmiştir. Hiçbir şehrimizde 1000 halk şairinin yetiştiğini kimse iddia edemez. O bakımdan çocukluk yıllarımda halk şairlerini çok dinledim. Onların tesiri altında kaldım. Geceleri yer yatağında ve annemin yanında yatıyordum. Annemin sesi güzeldi, bana masallar anlatıyordu. Annemden dinlediğim masallar arasında türkülü masallarda vardı. O türkülü masallardaki kafiyeli sözler dikkatimi çekiyordu. İlk defa Sivas'ta 1952 yılında okulda "Kalem" isimli bir dergi çıkacaktı, sınıf öğretmenimiz bu durumu bize söyledi ve şiir yazanlar şiirlerini getirsin, hatıra yazanlar hatıralarını getirsin dedi. Benim ilk defa bir şiirimin dergide yer alması için öğretmenimize bir şiir götürdüm. Şiirimin ismi "Sivas" idi. Hoca beğendi ve şiirim yayınlandı orada. O şiirin sadece bir kıtası aklımda. "Görünce dağılır başından yasın / Dolar çeşmesinden düğümün, tasın / Ama toprağına usulca basın / Zümrüttür çünkü her taşı Sivasın" diye devam eden bir şiirdi. Bu şiirim dergide yayınlandıktan sonra, sınıf öğretmenimiz Makbule hanım beni sınıfın şairlerinden olarak gördü. Ondan sonra benden her ders için bir şiir istedi. Mesela, güleceksiniz ama gerçek bir olay anlatacağım. Tabiat bilgisi dersinde sindirim sistemini mi okuyacağız. Çocukların yarın sindirim sistemini okuyacağız, sınıfın şairi sindirim sistemi ile ilgili bir şair yazsın. Sindirim sistemi üzerine şiir yazılır mı? Vezni ve kafiyeyi bir buçuk bilirseniz yazılır..