ACILARINDAN BESLENEN YAZAR :
NECATİ TOSUNER
“ Eksikliğin ezikliğine katlanmak çaresizliği , bir yılgınlıktı omuzlarımda . İçimde bir sızı , kabuksuz bir yara , eksiklik … Yalnızlığı ve çaresizliği her gün daha bir derinden duymak … Yine de kilit kilit üstüne saklı bir umut … Buydu eksiklik ” 18 Haziran 1944 tarihinde Ankara ’ da doğan Osman Necati Tosuner , çocukken çektiği acıları işte bu cümlelerle anlatır . Çocukluğu hakkında söylenecek ilk ve en önemli olay salıncaktan düşmesidir . Tosuner yıllar sonra Ankara ’ yı ve babaevini anlatırken bütün yaşamını etkileyen salıncaktan , “ Düştüğüm söylenilen salıncak orada bir evin tavanında asılıdır .” şeklinde söz eder . Necati Tosuner salıncaktan düşmesi sonucu kambur kalır . Tosuner için sancılı günler bu olaydan sonra başlar . Yazar kamburundan dolayı yaşamı boyunca bir eksiklik hisseder .
Necati Tosuner uzun süren tedavilerden dolayı okula geç başlar . 8-9 yaşlarında Demirlibahçe İlkokuluna gider . Burada kendi yaşıtlarının ve dahası çevresindeki insanların yadırgayıcı bakışları ile tanışır . Tosuner ’ in insanlarla olan mücadelesi okul hayatı ile başlar . İlkokulu bitirdiği yaz Tosuner ’ e yeni bir tedavi uygulanır . Bel kemiğini gergin tutmak amacıyla makaralara ağırlık asıp çenesine bağlarlar . Hastanede yatmaktadır sık sık resim yapar , yatağı pencere yanındadır , arkadaşları dışarıda oyunlar oynarken o ayna yardımıyla dışarıyı izler . Bir süre sonra ortaokula başlar . Atatürk Lisesi ’ ne başladığında ailesi Kızılay ’ a bir apartman dairesine taşınır . Okulla arası iyi değildir , her günü dışarıda geçirmektedir .
20
FKDAL Kültür , Sanat , Edebiyat Dergisi No : 2