Nobel Tıp Kitabevleri | Page 44

Nöroloji Hastasında Sıvı, Elektrolit ve Beslenme Durumunun Değerlendirmesi ve Bakımı saat) yerine koyulması gerektiği anlamına gelir, çünkü sodyum konsantrasyonunun hızlı yükselmesi daha fazla suyun ve beyin hücrelerinden diğer moleküllerin yer değiştirmesine neden olabilir. Bu ani değişikliğin pons bölgesindeki nöronları çevreleyen miyelinin yok edilmesine neden olduğu ve bundan etkilenen hücrelerde sinirsel iletimi engellediği bilinmektedir. Bu duruma merkezi pontin miyelinozu denmektedir. Akut hiponatremi (48 saat içinde gerçekleşir) beynin kompanse edici mekanizmaları harekete geçirmesine zaman tanımaz ve bu nedenle, hücre ödemi ve bunu takiben KİB (kafa içi basınç)’da artış meydana gelir. Akut hiponatremide sodyumun yerine konması daha hızlı olabilir, hedef 1 mmol/l/saattir (Coenraad et al., 2001). Ancak, yine de CNS üzerindeki potansiyel yan etkilere karşı hastaların yakından izlenmesi gerekir. Sodyum eksiklikleri giderilirken hücrelerin ozmotik değişikliklere uyum sağlayabilmesi için ilk önce serum potasyum ve fosfor eksikliklerinin giderilmesi yaşamsal önem taşır (Sedlacek et al., 2006). NÖROLOJİ HASTASINDA YAYGIN HİPERNATREMİ NEDENLERİNİN YÖNETİMİ Nöroloji hastasında en yaygın sodyum bozukluğu hiponatremi olmakla birlikte, hipernatremi (serum sodyum > 145 mmol) de genellikle serebral ödem tedavisinin bir parçası olarak veya diabetes insipidus nedeniyle karşımıza çıkar (Aiyagari et al., 2006). Serbest suyun atılması ve bu serbest suyun y \