Nobel Tıp Kitabevleri | Page 28

SSS Hücreleri ve Aralarındaki İletişim 11 Tablo 1.1 Devamı Nöroglial hücre Yapısal özellikler Yerleşim Fonksiyon Ependimositler Küboid ve sütun şekilli, mikrovili, silia ve gap junctionlar Ventrikülleri ve spinal kordun santral kanalını kaplar • Silialar beyin boşluklarındaki ve spinal kordun santral kanalındaki BOSun dolaşımına yardımcı olur • BOS emiliminde rol alır Tanisitler Kan kapillerleri üzerindeki son ayaklarla birlikte uzun çıkıntılar Üçüncü ventrikül • Kan-kaynaklı hormonları ve BOS’daki maddeleri hipotalamusun tabanını medial çıkıntısını besleyen kaplar ve kapilerlere geçirir (hipofiz-portal hipotalamusun sistem) medial çıkıntısının üzerini örter Koroidal-epitelyal hücreler Yanyana ve taban oluşturarak sıkıca katlanırBOS’un alttaki yapılara sızıntısını önlemek için sıkı kavşaklarla birarada tutulurlar Koroid pleksusların yüzeylerini kaplar Ependimal hücreler • BOS üretimi ve sekresyonu SSS- santral sinir sistemi; PSS- periferik sinir sistemi; KBB- kan-beyin bariyeri; BOS- beyin omurilik sıvısı. şekilde etkilenmezler, bu geçitler K+ ve Na+ iyonlarının pasif difüzyonuna izin verir. Bununla birlikte, kapılı kanallar özgün elektriksel, mekanik veya kimyasal sinyallere yanıt olarak açılır ve kapanırlar ve yapısal durumları (yani açık veya kapalı olmaları) her iki yanlarındaki voltaja bağlıdır (Longstaff, 2000). Nöron polarize olduğunda (yani istirahat membran potansiyelinde) bu geçitler kapalıdır. İstirahat membran potansiyelinde, nöronal membran nispeten K+ yonlarına karşı geçirgendir, bunlar kapısız potasyum kanallarından pasif şekilde hücre dışına geçerler. Bu durum hücre membranı içindeki negatif yükte net bir artışa neden olur. Potasyumun dışarı sızmasına ek olarak, negatif yüklü anyonlar (ki bunlar büyük boyutları nedeniyle membrandan geçemezler) negatif intraselüler yüke katkıda bulunur. Sodyum kanallarının çoğunluğu istirahat membran potansiyelinde kapalı haldedir, böylece Na+’un kendi iyonik farkının yaratacağı difüzyon engellenir. Ayrıca, sodyum-potasyum pompası aktif şekilde Na+ hücre dışına taşırken, K+’u hücre içine alır. Pompa içeri aldığı her iki K+ iyonuna karşılık üç sodyum iyonunu dışa- rı çıkarır. Böylece sodyum-potasyum pompası Na+ ve K+’u net elektrik farklarının aksine taşır, bu da enerji (ATP’nin hidrolizinden gelen) gerektirir. K+ iyonlarının dışarı difüzyonunu sağlayan güç, aksine yönlenmiş elektrik yükünü aştığı sürece, K+’un hücre içinden dışına çıkışı devam eder. Ancak daha çok K+ iyonu dışarı çıktıkça (K+ konsantrasyon farkı ile), K+ iyonlarını hücre içine çeken elektriksel güç (negatif yük) gitgide artar (Wright, 2004; Barnett and Larkman, 2007). Eğer kimyasal ve elektriksel güçlerin dengelendiği bir duruma ulaşılırsa, (potasyumun denge konsantrasyonu) K+ iyon hareketi olayacaktır. Bu denge potansiyeli potasyum için -90mV’da oluşur. Ancak hücreden sodyumun sürekli küçük sızıntısı nedeniyle potasyumun denge potansiyeline hiçbirzaman tümüyle ulaşılamaz. İstirahat membran potansiyelinde değişmeler İstirahat membran potansiyelinde değişmeler bir uyaran kapılı iyon kanallarını açarak bir iyonun membran geçirgenliğini değiştirdiğinde meydana gelir. Uya-