SSS Hücreleri ve Aralarındaki İletişim
11
Tablo 1.1 Devamı
Nöroglial hücre
Yapısal özellikler
Yerleşim
Fonksiyon
Ependimositler
Küboid ve sütun şekilli,
mikrovili, silia ve gap
junctionlar
Ventrikülleri ve
spinal kordun
santral kanalını
kaplar
• Silialar beyin boşluklarındaki ve
spinal kordun santral kanalındaki
BOSun dolaşımına yardımcı olur
• BOS emiliminde rol alır
Tanisitler
Kan kapillerleri üzerindeki
son ayaklarla birlikte uzun
çıkıntılar
Üçüncü ventrikül • Kan-kaynaklı hormonları ve
BOS’daki maddeleri hipotalamusun
tabanını
medial çıkıntısını besleyen
kaplar ve
kapilerlere geçirir (hipofiz-portal
hipotalamusun
sistem)
medial
çıkıntısının
üzerini örter
Koroidal-epitelyal
hücreler
Yanyana ve taban
oluşturarak sıkıca katlanırBOS’un alttaki yapılara
sızıntısını önlemek için
sıkı kavşaklarla birarada
tutulurlar
Koroid
pleksusların
yüzeylerini
kaplar
Ependimal hücreler
• BOS üretimi ve sekresyonu
SSS- santral sinir sistemi; PSS- periferik sinir sistemi; KBB- kan-beyin bariyeri; BOS- beyin omurilik sıvısı.
şekilde etkilenmezler, bu geçitler K+ ve Na+ iyonlarının
pasif difüzyonuna izin verir. Bununla birlikte, kapılı
kanallar özgün elektriksel, mekanik veya kimyasal
sinyallere yanıt olarak açılır ve kapanırlar ve yapısal
durumları (yani açık veya kapalı olmaları) her iki
yanlarındaki voltaja bağlıdır (Longstaff, 2000). Nöron
polarize olduğunda (yani istirahat membran potansiyelinde) bu geçitler kapalıdır.
İstirahat membran potansiyelinde, nöronal membran nispeten K+ yonlarına karşı geçirgendir, bunlar
kapısız potasyum kanallarından pasif şekilde hücre
dışına geçerler. Bu durum hücre membranı içindeki
negatif yükte net bir artışa neden olur. Potasyumun
dışarı sızmasına ek olarak, negatif yüklü anyonlar (ki
bunlar büyük boyutları nedeniyle membrandan geçemezler) negatif intraselüler yüke katkıda bulunur.
Sodyum kanallarının çoğunluğu istirahat membran
potansiyelinde kapalı haldedir, böylece Na+’un kendi
iyonik farkının yaratacağı difüzyon engellenir. Ayrıca, sodyum-potasyum pompası aktif şekilde Na+ hücre
dışına taşırken, K+’u hücre içine alır. Pompa içeri aldığı
her iki K+ iyonuna karşılık üç sodyum iyonunu dışa-
rı çıkarır. Böylece sodyum-potasyum pompası Na+ ve
K+’u net elektrik farklarının aksine taşır, bu da enerji
(ATP’nin hidrolizinden gelen) gerektirir.
K+ iyonlarının dışarı difüzyonunu sağlayan güç,
aksine yönlenmiş elektrik yükünü aştığı sürece, K+’un
hücre içinden dışına çıkışı devam eder. Ancak daha
çok K+ iyonu dışarı çıktıkça (K+ konsantrasyon farkı ile), K+ iyonlarını hücre içine çeken elektriksel güç
(negatif yük) gitgide artar (Wright, 2004; Barnett and
Larkman, 2007). Eğer kimyasal ve elektriksel güçlerin dengelendiği bir duruma ulaşılırsa, (potasyumun
denge konsantrasyonu) K+ iyon hareketi olayacaktır.
Bu denge potansiyeli potasyum için -90mV’da oluşur.
Ancak hücreden sodyumun sürekli küçük sızıntısı nedeniyle potasyumun denge potansiyeline hiçbirzaman
tümüyle ulaşılamaz.
İstirahat membran potansiyelinde değişmeler
İstirahat membran potansiyelinde değişmeler bir uyaran kapılı iyon kanallarını açarak bir iyonun membran geçirgenliğini değiştirdiğinde meydana gelir. Uya-