Nobel Tıp Kitabevleri | Page 26

KISIM 18 DERİ NEOPLAZMLARI 121 Bruce R Smoller Çeviri: Hayriye Sarıcaoğlu, Serkan Yazici BENİGN LENFOSİTİK İNFİLTRATLAR JESSNER’İN LENFOSİTİK İNFİLTRATI Sinonimler: n Derinin benign lenfositik infiltrasyonu n Deride Jessner’in lenfositik infiltrasyonu n Deride Jessner’in lenfositik infiltratı n Derinin Jessner-Kanof lenfositik infiltrasyonu Anahtar özellikler n Eritematöz papül, plak nadiren nodül En sık baş boyun ve sırtta lokalize olur n Dermal lenfositik infiltrasyon n Epidermal tutulum olmaz n Şek. 121.1 Jessner’in lenfositik infiltratı. Yüzde lokalize anüler eritemli plak. Tarihçe Jessner’in lenfositik infiltratı ilk defa 1953 yılında Jessner & Kanof1 tarafından yüzde ortası sağlam sirsine papüller olarak tanımlanmıştır. DERİ NEOPLAZMLARI Diğer Lenfoproliferatif ve Miyeloproliferatif Hastalıklar Diğer Lenfoproliferatif ve Miyeloproliferatif Hastalıklar Epidemiyoloji Jessner’in lenfositik infiltratı orta yaş erişkinlerde, kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür. Çocuklarda nadirdir. İnsidansında mevsimsel ya da bölgesel farklılık görülmemektedir. Patogenez Jessner’in lenfositik infiltratı, varlığı halen tartışmalı olan bir başlıktır. Bazı yazarlar lupus eritematozus, kutanöz lenfoid hiperplazi ya da polimorf ışık erüpsiyonunun varyantı olabileceğine inanmaktadırlar2. Jessner’in lenfositik infiltratının enfeksiyöz bir sürecin (Borrelia Burgdorferi) göstergesi olabileceği öne sürülmektedir. Bir kısım yazarlar da Derinin T hücreli lenfomalarının erken göstergesi olabileceğini ileri sürmektedirler. Literatürde lupus ve polimorf ışık erüpsiyonu ile birlikte gelişen olgular tanımlanmıştır. Nadiren ilaca bağlı olgular da bildirilmiştir. Suçlanan ilaçlar, multipl skleroz tedavisinde kullanılan, miyelin ile ortak aminoasitleri taşıyan glatiramer asetat ve angiotensin converting enzim (ACE) inhibitörlerini içermektedir3-4. Klinik Özellikler Jessner’in lenfositik infiltratı, en sık baş boyun ve sırtta lokalizedir. Bir veya birkaç asemptomatik eritematöz papül, plak ve nadiren nodüllerle karakterizedir (Şekil 121.1). Skuam gibi sekonder değişiklikler izlenmezken, sıklıkla ortası sağlam olan anüler plaklar gözlenir. Lezyon haftalar ya da aylarca devam edebilir. Eşlik eden sistemik bulgu yoktur. Küçük bir hasta grubunda stresle birlikte lezyonda alevlenme görülmüştür. Çoğu hastada lezyonlar kendiliğinden, iz bırakmadan iyileşir. Patoloji Epidermiste, lenfositik ekzositoz ve interfaz dermatiti haricinde çok önemli bir değişiklik görülmez. Bazı olgularda saç foliküllerini çev- Şek. 121.2 Jessner’in lenfositik infiltratı. Karakteristik, interfaz özelliğin bulunmadığı yüzeyel ve derin perivasküler infiltrat. releyen, yüzeyel ve derin perivasküler lenfositik infiltrat görülebilir (Şekil 121.2). Lenfositlerin büyük çoğunluğu CD 4 eksprese ederler. Plasmasitoid monosit infiltrasyonu küçük kümeler ya da dermal venülleri çevreleyen tek hücreler halinde görülebilir. Bu hücrelerin varlığı tanısal olarak önemlidir5. Retiküler dermiste hafif dermal müsin artışı görülebilir. 1887