Nobel Tıp Kitabevleri | Page 28

170 KISIM II A B İmmün-Aracılı Hasara Bağlı Hastalıklar ŞEKİL 12-1 A. Kulak kepçesi eritematöz, şiş ve hassastır. Bu resimde görülmüyor ancak kulak lobülü altta kıkırdak dokusu olmadığı için korunmuştur. B. Kulak kepçesi kalınlaşmış ve deformedir. Altındaki kıkırdağın yıkımı sarkık kulağa yol açar. (Romatizmal Hastalıklarda Klinik Slayt Kolleksiyonundan yeniden basılmıştır, © 1991, 1995, 1997, 1998,1999. Amerikan Romatizma Cemiyeti’nin izniyle kullanılmıştır.) ve şişlikten yakınır (Şekil 12-1). Kulak lobları kıkrdak içermedikleri için korunur. Üzerindeki deri et kırmızısı ya da menekşemsi renktedir. Uzamış veya yineleyen epizodlar kıkırdak yıkımının sekeli olarak sarkık veya düşük bir kulakla sonuçlanır. Şişlik, östaki tübünü (otitis mediaya neden olarak) veya dış kulak yolunu tıkayabilir ki her iki durumda da işitme bozulabilir. İnternal işitme arteri veya onun koklear dalının inflamasyonu işitme kaybı, vertigo, ataksi, bulantı ve kusmaya yol açar. Vertigo hemen her zaman işitme kaybı ile birliktedir. Kulak kıkırdağı ilk veya daha sonraki ataklar sırasında inflame hale gelir. Hastaların yaklaşık %50’sinde sonunda burun tutulumu olur. Hastalarda burun tıkanıklığı, rinore ve epistaksis gelişir. Burun kemeri kırmızılaşır, şişer ve hassaslaşır ve semer deformitesi gelişerek kollabe olabilir (Şekil 12-2). Bazı hastalarda semer deformitesi belirgin inflamasyon olmaksızın sinsi olarak gelişir. Semer burun, genç hastalarda özellikle kadınlarda daha sık gözlenir. Yineleyen polikondritte artrit hastaların yaklaşık üçte birinde önde gelen bulgudur ve diğer belirtiler ortaya çıkmadan aylar önce bulunabilir. Sonunda, hastaların yarıdan fazlasında artrit olacaktır. Artrit genellikle asimetrik ve oligo- veya poliartikülerdir ve hem küçük hem de büyük periferal eklemleri etkiler. Bir artrit epizodu birkaç günden birkaç haftaya dek sürer ve kalıcı eklem deformitesi bırakmadan spontan iyileşir. Artrit atakları yineleyen polikondritin diğer belirtileriyle zamansal ilişki göstermeyebilir. Eklemler şiş, hassas ve sıcaktır. Eklem sıvısı noninflamatuvar olarak ŞEKİL 12-2 Nazal kıkırdağın yıkımı ve kollapsından kaynaklanan semer burun deformitesi. (Romatizmal Hastalıklarda Klinik Slayt Kolleksiyonundan yeniden basılmıştır, © 1991, 1995, 1997, 1998,1999. Amerikan Romatizma Cemiyeti’nin izniyle kullanılmıştır.) bildirilmiştir. İnflamasyon, periferal eklemlere ek olarak kostokondral, sternomanubrial ve sternoklavikular kıkırdağı tutabilir. Bu kıkırdakların yıkımı, pektus ekskavatus ve hatta yelken göğüs ile sonuçlanabilir. Yineleyen polikondrit romatoid artrit, Reiter sendromu, psöriatik artrit veya ankilozan spondilitli hastalarda da gözlenebilir. Göz belirtileri hastaların yarısından fazlasında görülebilir ve konjonktivit, episklerit, sklerit, irit ve keratiti içerir. Göz tutulumu nadiren başlangıç bulgusudur. Korneada ülserasyon ve perforasyon gözlenebilir ve körlüğe yol açabilir. Diğer belirtiler gözkapağında ve periorbital ödem, proptozis, katarakt, optik nörit, ekstraoküler kas felçleri, retinal vaskülit ve renal ven oklüzyonudur. Laringotrakeobronşial tutulum hastaların yaklaşık %50’sinde görülür. Semptomlar ses kısıklığı, nonprodüktif bir öksürük ve larinks ve proksimal trakea üzerinde hassasiyettir. Mukozal ödem, yapışıklıklar ve/ veya laringeal veya trakeal kıkırdağın kollapsı stridora ve trakeostomi gerektirebilecek yaşamı tehdit eden hava yolu obstrüksiyonuna neden olabilir. Bronş içinde kıkırdak kollapsı pnömoniye ve yaygın olduğunda solunum yetmezliğine neden olabilir. Aortik rejürgitasyon yaklaşık %5 hastada görülür ve aort halkasının ilerleyici dilatasyonuna veya kapak uçlarının yıkımına bağlıdır. Mitral ve diğer kalp kapakları daha az sıklıkta etkilenir. Diğer kardiyak bulgular pe-