Nobel Tıp Kitabevleri | Page 23

101 0– 3 1–0 1–3 3–5 0– 8 1–8 2–2 BÖLÜM 6 Romatizmal kalp hastalığının prevalansı (1000 kişi başına olgular) 5–7 ŞEKİL 6-1 temsil etmektedir (Özel izinle, JR Carapetis ve ark, Lancet Infect Dis. kaynağından alınmıştır). araştırmalar devam etmektedir. Bağışıklık sisteminin hastalığı başlatmak üzere harekete geçmesine neden olacak enfeksiyonundan önce bir seri streptokok enfeksiyonlarına gereksinim duyulduğu öne sürülmektedir. keratin, aktin, laminin, vimentin ve N-asetilglukozamin molekülleri ile immünolojik benzerlik sergilemektedirler. Bu moleküler benzerlik ARA hastalığını oluşturan otoimmün yanıtın temelini oluşturmaktadır. İnsan moleküllerinin –özellikle kardiyak miyozin epitoplarının- T hücre duyarlılaştırılmasına yol açtığı öne sürülmektedir. Bu T hücreleri immünolojik olarak benzer epitopları taşıyan A grubu streptokoklarla karşılaşma sonrasında yeniden ortama çağrılmaktadırlar. Ancak M proteinin miyozin ile çapraz reaksiyon vermesi romatizmal karditin ana bulgusu olan kapak hasarını açıklamamaktadır, çünkü kapak dokusunda miyozin bulunmamaktadır. Bu bağlantının laminin tarafından sağlanması olasıdır. Laminin miyozin ve M proteini gibi α-helezon yapısı ile kıvrılmış olan bir başka protein olup kardiyak endotel yapısında bulunur; anti-miyozin, anti-M protein T hücrelerince tanınmaktadır. Ayrıca kardiyak kapak dokusuna karşı antikorlar grup A streptokokların karbonhidrat yapısındaki N – asetilglukozamin ile çapraz reaksiyon sergilemektedirler. Bu antikorların kapak hastalığından sorumlu olduğuna dair bazı kanıtlar mevcuttur. Konakçı Faktörleri Herhangi bir toplumda ARA’ya olan yatkınlık yaklaşık %3-6 arasında olup bu oran farklı toplumlar arasında dramatik bir farklılık göstermemektedir. Vakaların ailesel kümelenme göstermeleri ve tek yumurta ikizlerinde –özellikle kore seyrindeki- uyumluluk (konkordans) ARA yatkınlığının kalıtsal özellik gösterdiğini doğrulamaktadır. Özellikle bazı HLA klas II allelleri hastalığa yatkınlıkla güçlü ilişki göstermektedirler. Bunun dışında dolaşımdaki yüksek miktardaki mannozbağlayan lektin ve transforming growth faktör β1 geni ve immünglobulin genlerinin polimorfizmi ile ilişki olduğu tanımlanmıştır. B hücreleri üzerinde yer alan özel bir alloantijen olan D8-17’nin pek çok toplumda ARA öyküsü olan kişilerde yüksek oranda sunuluyor olması, birinci derece akrabalarda orta-derecede sunuluyor olması, bunun hastalığa yatkınlığın kalıtımsal özelliğine ait bir marker olarak kabul kullanılabileceğinin öne sürülmesine neden olmuştur. İmmün Yanıt Hastalığa yatkınlığı olan bir konakçı grup A streptokoklarla karşılaştığında ortaya çıkan otoimmün reaksiyon, organizma ve konakçı arasındaki epitopların çapraz-reaktivitesine bağlı olarak insan dokularına zarar vermektedir. (Şekil 6-2) Epitoplar hücre duvarında, hücre zarında bulunmakta olup, streptokoklara ait M proteininin A, B ve C tekrarlayan bölümleri insan miyozin, tropomiyozin, KLİNİK ÖZELLİKLER Grup A streptokok enfeksiyonu ile ARA klinik özelliklerinin ortaya çıkması arasında yaklaşık 3 haftalık (1-5 hafta) bir latent dönem vardır. Bunun istisnaları korea ve ağrısız kardit vakaları olup bunlar 6 aya kadar uzayan latent dönem sonrası ortaya çıkabilmektedir. Hastaların çoğu hastalıktan önce geçirdikleri boğaz enfeksiyonunu bildirmekteyse de bu enfeksiyonlar genellikle subklinik seyretmektedir; bu vakalarda tanıyı doğrulayacak test streptokok antikor testidir. ARA’nın en sık rastlanan klinik prezentasyonu poliartrit ve ateş bir- Akut Romatizmal Ateş Romatizmal kalp hastalığının 5-14 yaş arası çocuklardaki prevalansı. Avustralya ve Yeni Zelanda’daki çemberler bölgeye özgün toplumları ve Yeni Zelanda’daki Pasifik Adalıları