n n n n DOĞUM AĞRISI VE YÖNETİMİ
VI
ya sabırla ve güleryüzle cevap verdi. Egzersizlere
başladık. Haftada 1 gün ikişer saat gidiyor ve sırayla yapılması gerekenleri öğreniyorduk. Ayrıca
evde de tekrarlamamız ve çalışmamız gerekiyordu. Kurs sonunda bize hastaneyi, doğumhaneyi
gezdirip doğumun korkulacak değil, son derece
doğal bir olay olduğunu anlattılar ve doğuma gelirken yapmamız gereken hazırlıkları ve hastaneye getireceklerimizi yazan bir liste verdiler.
Doğum sırasında, öğretilen nefes alma tekniklerini uygulamaya çalıştım ve gerçekten çok faydasını gördüm.
Orada iken beni en çok şaşırtan ve üzen şeylerden biri, doğum sırasında bağıran bir hasta
olunca, duyan doktor ve hemşirelerin, “Bu hasta
ya Ortadoğu’ludur veya Akdeniz ülkerindendir” demeleriydi. Çünkü İngiliz hastalar doğum
sırasında gerçekten hiç bağırmıyorlardı. Bu tanımlama benim onuruma dokunmuştu. Lamaze tekniğini öğrendikten sonra onların niye hiç
ses çıkarmadıklarını anladım. Çünkü onlar bu
kursları ciddiye alıyorlar ve öğretilenleri aynen
uyguluyorlardı. Bu yüzden de enerjilerini bağırmaya değil, doğuma yardımcı olmaya harcıyorlardı.
Bu kitabı hazırlayan genç arkadaşları yürekten
kutluyor, iyi niyet ve çalışma azimlerinin hak ettikleri şekilde değerlendirilmesini diliyorum.
Prof. Dr. Oktay KADAYIFÇI
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Başkanı