Nobel Tıp Kitabevleri | Page 24

ÖNSÖZ XXIII alanda yaşayan toplumların tıp kültürü hakkında yoğun bir yayın kampanyası görülüyor; hikâyeler ve efsaneler ile de süslenerek. Bu toplumları ve hatta genel olarak çevredeki tüm medeniyetleri de eski Yunan ve Grek kültürü olarak tanımlayarak!... O kadar ki, insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından biri olan Anadolu uygarlığı bile âdeta tümüyle bu yöne çekiliyor. Avrupa kaynaklı yayınların bu bölge kültürünü; Lâtin, Grek, Yunan kavramları ile sistemli ve abartılı olarak ele almasını, onların açısından birçok nedenle anlamak mümkün olabilir ama bizim bazı tıp tarihçilerimizin de bu akıntıya kapılıp gitmesini anlamakta zorlandım, kabullenemedim ve çok da yadırgadım... Türk tıbbının üçüncü ayağı olan İslamiyet’in etkisine gelince o da ayrı bir sorun. Burada da aynı şekilde, farklı din anlayışı ile farklı kültürde yetişmiş dış kaynaklı yazarların hatalı, hatta kasıtlı, yorumlarını aynı açıdan bakarak anlamak mümkün olabilir ama bu konuda da bu havaya kapılıp giden bizim yazar ve yorumcularımıza ne demeli? Bilemiyorum... İslamiyet’in temeli Kur’an ve Hazreti Muhammed’in sözleridir. Bunlarda ise bilim, bilimle uğraşı, sağlık gibi konularda çok açık hükümler var. Hepsinde de bu konularla uğraşmayı teşvik ve uğraşanları yüceltme görülüyor. Hâl böyle iken, İslam dininin bilimi, bu arada tıp bilimini de kösteklediği nasıl iddia edilebilir? Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde dindeki aslından sapmalar ve hurafeler, değişik iç ve özellikle dış etkilerle dinde oluşan yozlaşmadır. Yozlaşmanın nedenlerine inmeden bu dönemlerdeki bazı olaylara bakarak, yeni bilgilere yönelmedeki aksamalara İslami din kurallarının neden olduğunu söylemek hatadır. Unutmayalım ki, İslamiyet’in ilk yıllarında Türk toplumlarında tıpta ve hatta tüm bilim dallarında büyük ilerlemeler olurken, Avrupa Orta Çağ’da dinsel baskı ve yorumlarla, her konuda olduğu gibi, tıp alanında da karanlık bir dönem yaşıyordu. Ama üzülerek söylemek gerekirse yayınlarımızda; bu yönde de eksik, hatalı ve hatta âdeta kasıtlı yorumlar çok. Girişteki bu bölüme ait yorumumu şöyle sonuçlandırayım. Son yıllarda; genel Türk Tarihi, Türk Dili ve Anadolu Tarihi konularında yapılan yeni araştırma ve yayınlarda önceki klasikleşmiş resmi tarih bilgilerimizden çok farklı bilgiler ve yorumlar görülüyor. İnanıyorum ki; maksatlı dış ve iç baskılar ile telkinlerden kurtulup kendi tarihimizi daha geniş ve eğitimli kadrolarla kendimiz sistemli bir şekilde inceleyecek olursak, tıp tarihimiz konusunda da yepyeni bilgiler bulunacak ve bu konu günümüzdekinden çok farklı bir boyut kazanacaktır. Buna inanıyorum... Unutmayalım ki; geçmişimizdeki doğru bilgiler, yalnız günümüze değil geleceğimize de ışık tutacaktır. Sevgili okur; tüm eksik bilgilerimize rağmen Türk Tıp Tarihi konusu, günümüzdeki hâli ile bile o kadar geniş ki... Benim bu kitap içinde verebildiğim bilgiler, günümüzde bilinenlerin bile ancak kısa sayılabilecek bir özetidir. Ders başlığı altındaki bölümlerin üçüncü kısmını, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdiğim yıl çıkardığımız 1954-1955 Mezunları Sınıf Albümü’ndeki hocalarıma ayırdım. Yani tıp eğitimimin ilk basamağındaki hocalarıma. Albümümüzde; 4’ü Fen Fakültesi’ndeki FKB Dönemi derslerine, 14’ü Klinik Öncesi Dönemi derslerine ve 89’u da Klinik Dönemi derslerine ait olmak üzere 107 hocamız vardı. Ayrıca, o dönemlerde yeni emekli olmuş dört hocamız daha bulunuyordu. Yani hepsi 111 hoca. Bu hocalarımın özgeçmişlerini yazabilmek için önce haklarında çıkan yazıları toplamaya çalıştım. Genellikle tıp dergilerinde, Üniversite Bülteni’nde ve biraz da değişik yerlerde yayınlanmış bu yazıları arayıp bulmak çok uzun uğraşı gerektirdi. Bulabildiğim yazıların fotokopilerini yapıp her hoca için bir dosya hazırladım. Ancak bu uzun uğraşıya rağmen bulduklarım beni tatmin etmedi. Zira bu yazıların çoğu emeklilikleri sonrası, yanlarında yetişen hocaların övgü dolu yazıları idi. Az bir kısmı da ölümleri sonrası. Ama onlar da yine, aynı hislerle yazılmıştı. Bu araştırmalarımın sonunda bana ilginç gelen bir durum da, bir kısım hocalarım hakkında çok yayın bulduğum halde bazıları hakkında hiç bulamayışım oldu. Ayrıca bulduğum yazılar da içerikleri açısından benim