Nobel Tıp Kitabevleri | Page 25

24 BÖLÜM 3 • NORMAL BÜYÜME VE BÜYÜME BOZUKLUKLARI nan bir kısım ilaçlar, gebelikte röntgen, radyum gibi ışınlara maruz kalma gibi etmenler çocukta doğumsal anomalilere yol açabilir. Gebelikte annenin geçirdiği enfeksiyonlar (örn: kızamıkçık, sifilis, toksoplazmoz) da çocuğa zarar verebilir. Doğumdan sonra büyüme-gelişmenin normal devamı için uygun beslenmenin yanı sıra sağlık durumunun da iyi olması gereklidir. Doğumsal veya edinsel hastalıklar kronik gidişleri veya bıraktıkları kalıcı bozukluklarla büyüme ve gelişmeyi durdurur ve düzenini bozar. Kronik hastalığı olan çocuklarda büyüme ve gelişme bozukluklarına yol açan neden, hipoksi, yetersiz beslenme, immün yetersizliğe bağlı sık enfeksiyonlar ve tedavilerin yan etkileri olabilir (8). Son yıllarda, bireyin büyüme-gelişme sürecinde «kritik» veya «ortam etkilerine duyarlı» dönemler olarak nitelendirilen süreler olabileceğini ortaya koyan çalışmalar yayınlanmıştır. Özellikle antenatal ve erken süt çocukluğu gibi kritik dönemlerde olumsuz bir ortam etkisi ile karşılaşma, epigenomda ve dolaylı olarak gen yapısında kalıtsal olabilecek bir fenotipik varyasyon ya da hastalık ile sonuçlanan değişikliklere yol açabilmektedir (4,5). Postnatal yaşamda boy büyümesinde en ağırlıklı etmenler Çocuklarda boy büyümesi, süt çocukluğu dönemi, çocukluk dönemi ve ergenlik dönemi olarak değerlendi- Puberte Boy (cm) Çocukluk Süt çocukluğu � �ekil.3 rilmektedir. Bu ayrım, bu dönemlerde büyüme eğrisinin eğiminin matematiksel olarak birbirinden farklı olmasının yanı sıra, büyümeyi ağırlıklı olarak etkileyen etmenlerin de farklı olmasına dayanmakta ve süt çocuğu – çocuk – ergen (ICP) modeli olarak bilinmektedir (Şekil 3). Doğumdan sonraki ilk 2-3 yaşa özgü hızlı, ancak giderek yavaşlama gösteren büyüme süreci, fetal yaşamda da etkili olan büyüme faktörleri ile doğumdan sonraki beslenme durumunun bileşik etkisini yansıtır. Bu dönemde büyümeyi en ağırlıklı olarak etkileyen etmen, beslenmedir. 2-3 yaşlarından 9-10 yaşlarına uzanan dönemde çevre etmenleri yine bir ölçüde etkili olmakla birlikte, büyüme hormonu, boy büyümesini etkileyen en ağırlıklı etmendir. 8-9 yaşlarında büyüme hormonu etkisine cinsiyet steroidlerinin etkisi de eklenir ve bir süre sonra cinsiyet steroidlerinin etkisi ön plana geçer. Tiroid hormonu, postnatal yaşamın her döneminde büyümeyi ağırlıklı olarak etkiler (9). BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ İlk basamak sağlık hizmetlerinin önemli bir görevi, doğan her çocuğu aralıklı olarak değerlendirmek ve çocukluk yaşlarında birçok hastalığın ilk belirtisi olan büyüme hızında azalmayı, büyüme ve gelişmede duraklamayı erken dönemde belirleyerek gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır. Her çocuğun doğumdan itibaren büyümesinin izlenip değerlendirilmesi gerekir. Yenidoğan döneminin ilk 15 gününde özellikle ağırlık artışı sık aralarla (haftada bir kez ya da daha sık) değerlendirilir. Birinci aydan itibaren 6. aya kadar ayda bir, 6. aydan iki yaşına kadar üç ayda bir, 2 yaşından 6 yaşına kadar altı ayda bir ve 6 yaşından başlayarak erişkin döneme kadar yılda bir her çocuğun büyüme ve gelişme yönünden değerlendirilmesi uygundur. Bu değerlendirme aynı yaştan normal çocukların anatomik ve fizyolojik özellikleri göz önünde tutularak yapılır. Büyümenin değerlendirilmesinde kullanılan başlıca ölçütler aşağıda sıralanmıştır. Vücut ağırlığı Yaş (yıl) Şekil 3. 3. Süt çocuklu�u, çocuklukve ergenlik dönemlerinde Süt çocukluğu, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ekil boy büyüme eğrisi. boy büyüme e�risi Vücut ağırlığını ölçmek için kullanılan teraziler hassas olmalıdır. İki yaşından küçük çocuklar en fazla 10 g’a duyarlı bebek t