Nobel Tıp Kitabevleri 2015 | Page 55

KISIM IV  Öğrenme Bozuklukları Bölüm 29 Okul Çağı Çocuklarında Nörogelişimsel Fonksiyon ve Disfonksiyon Desmond P. Kelly ve Mindo J. Natale Çeviri: Uzm. Dr. A. Güven Kılıçoğlu, Uzm. Dr. Özhan Yalçın, Uzm. Dr. Caner Mutlu Nörogelişimsel fonksiyon öğrenme ve üretkenlik için gerekli olan temel bir beyin fonksiyonudur. Nörogelişimsel çeşitlilik nörogelişimsel işlevsellikte farklılıklara karşılık gelir. Bireyde ve bireyler arasında bu fonksiyonlarda büyük çeşitlilikler vardır. Bu çeşitlilikler zaman içinde değişebilir ve her zaman patoloji ya da anormalliği temsil etmeyebilir. Nörogelişimsel disfonksiyonlar ise bilişsel, akademik başarı ve/veya davranışsal, duygusal, sosyal ve uyum sağlayıcı fonksiyonellikle ilişkilendirilebilir olan nöroanatomik yapı ya da psikofizyolojik fonksiyonda bozulmaları temsil eder. diğeri ise dopamin 4 reseptör geninin (DRD4) belirli bir formudur. DEHB gelişimine katkıda bulunabilecek diğer genler, sitokin düzenlemesinde rol alan, bir perisentrik inversiyon 46N inv (3) (p14:q21) ile ilişkili DOCK2, bir sodyum-hidrojen değişimi geni ve DRD5, SLC6A3, DBH, SNAP25, SLC6A4 ve HTR1B’ yi içerir. Anormal beyin yapıları artmış DEHB riski ile bağlantılıdır; örneğin ciddi travmatik beyin hasarı olan çocukların %20’sinde sonradan başlayan önemli dürtüsellik ve dikkatsizlik belirtileri olduğu bildirilmiştir. Kafa veya diğer başka yaralanmaları olan ve DEHB’nin daha geç teşhis edildiği çocuklarda, DEHB’nin bir parçası olarak denge bozukluğu veya dürtüsel davranışlar olabilir, böylece yaralanmaya daha yatkın olabilirler. DEHB olan çocuklarda, önceden tanımlanabilir beyin hasarı olmadan yapısal (fonksiyonel) anormallikler tespit edilmiştir. Bunlar; frontal subkortikal devrelerin düzensizliği, bu bölgede daha küçük kortikal hacimler, tüm beyin boyunca yaygın küçük hacim azalmaları ve serebellumun anormalliklerini içerir. Psikososyal ve ailesel stres faktörleri de DEHB belirtilerine katkıda bulunabilir veya bunları arttırabilir. EPİDEMİYOLOJİ Bölüm 30 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Natoshia Raishevich Cunningham ve Peter Jensen Çeviri: Doç. Dr. Murat Erdem, Yard. Doç. Dr. Adem Balıkcı Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk çağının en sık görülen nörodavranışsal bozukluğu olup, okul çağındaki çocukları etkileyen en yaygın kronik sağlık sorunları arasındadır ve çocukluk çağının en çok çalışılan ruhsal bozukluğudur. DEHB, artmış dikkat çelinmesi ve dikkatin sürdürülmesinde zorluğu içeren dikkatsizlik; zayıf dürtü kontrolü ve azalmış kendi kendini sınırlama kapasitesi; aşırı motor aktivite ve motor huzursuzluk ile karakterizedir (Tablo 30-1). Tanımlar ülkelere göre değişiklik gösterebilir (Tablo 30-2). Etkilenen çocuklar genellikle kendilerinden beklenenden daha düşük akademik başarı deneyimlerler, aile üyeleri ve akranları ile ilişkilerde sorunlar yaşarlar ve sıklıkla sağlıklı yaşıtlarına göre düşük benlik saygıları vardır. DEHB genellikle diğer duygusal, davranışsal, dil ve öğrenme bozuklukları ile birlikte görülebilir (Tablo 30-3). ETİYOLOJİ DEHB’nin oluşumu tek bir sebeple açıklanamaz; DEHB muhtemelen çeşitli karmaşık beyin gelişim süreçleri içinde son bir ortak yol olabilir. DEHB’li çocukların annelerinde toksemi, uzamış doğum ve zor doğum gibi doğum komplikasyonları daha fazla görülmektedir. Maternal ilaç kullanımı da DEHB gelişiminde bir risk faktörü olarak tespit edilmiştir. Gebelik sırasında annenin sigara ve alkol kullanması, prenatal veya postnatal kurşun maruziyeti de sıklıkla DEHB ile ilişkili dikkat bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir. Gıda boyaları ve koruyucuları ise daha önceleri hiperaktif çocukların hiperaktivitesi ile tutarsız şekilde ilişkili bulunmuştur. DEHB’nin güçlü bir genetik öğesi vardır. Genetik çalışmalar öncelikli olarak DEHB gelişimiyle ilgili 2 aday gen olduğunu ortaya koymaktadır, bunlar birisi dopamin taşıyıcı gen (DAT1) ve 108 Dünya genelinde DEHB yaygınlığı çalışmalarında DEHB yaygınlığını araştıran çalışmalar, belki de kısmen farklı örneklem alma ve test teknikleri nedeniyle oranlarda ülkeler arasında önemli farklılıklar olsa da, genellikle okul çağındaki çocukların %5-10’unun etkilendiğini bildirmiştir. Eğer semptomlar (dikkatsizlik, dürtüsellik, hiperaktivite) işlevsellikte bozulma olmadan değerlendirilirse oranlar daha yüksek olabilir. Ergen örnekleminde görülme sıklığı %2-6’dır. Yetişkinlerin ise yaklaşık %2’sinde DEHB vardır. DEHB, çocuk ve ergenlerde sık atlanan bir tanıdır. DEHB’li ergenler sıklıkla kendi ihtiyaçları ve uygun olan ilaç dozlarında tedavi alamamaktadırlar. DEHB’li pek çok çocuk, karşı olma karşıt gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, öğrenme güçlüğü ve anksiyete bozukluğu gibi çeşitli komorbid psikiyatrik tanılar da alırlar (Tablo 30-3’e bkz). KLİNİK BULGULAR Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Elkitabı 4. Baskısı (DSM-IV) için belirlenen DEHB kriterlerinin geliştirilme ͤ)