KISIM IV Öğrenme Bozuklukları
Bölüm 29
Okul Çağı Çocuklarında Nörogelişimsel
Fonksiyon ve Disfonksiyon
Desmond P. Kelly ve Mindo J. Natale
Çeviri: Uzm. Dr. A. Güven Kılıçoğlu, Uzm. Dr. Özhan Yalçın, Uzm. Dr. Caner Mutlu
Nörogelişimsel fonksiyon öğrenme ve üretkenlik için gerekli
olan temel bir beyin fonksiyonudur. Nörogelişimsel çeşitlilik
nörogelişimsel işlevsellikte farklılıklara karşılık gelir. Bireyde
ve bireyler arasında bu fonksiyonlarda büyük çeşitlilikler vardır. Bu çeşitlilikler zaman içinde değişebilir ve her zaman patoloji ya da anormalliği temsil etmeyebilir. Nörogelişimsel disfonksiyonlar ise bilişsel, akademik başarı ve/veya davranışsal,
duygusal, sosyal ve uyum sağlayıcı fonksiyonellikle ilişkilendirilebilir olan nöroanatomik yapı ya da psikofizyolojik fonksiyonda bozulmaları temsil eder.
diğeri ise dopamin 4 reseptör geninin (DRD4) belirli bir formudur. DEHB gelişimine katkıda bulunabilecek diğer genler, sitokin
düzenlemesinde rol alan, bir perisentrik inversiyon 46N inv (3)
(p14:q21) ile ilişkili DOCK2, bir sodyum-hidrojen değişimi geni
ve DRD5, SLC6A3, DBH, SNAP25, SLC6A4 ve HTR1B’ yi içerir.
Anormal beyin yapıları artmış DEHB riski ile bağlantılıdır;
örneğin ciddi travmatik beyin hasarı olan çocukların %20’sinde
sonradan başlayan önemli dürtüsellik ve dikkatsizlik belirtileri
olduğu bildirilmiştir. Kafa veya diğer başka yaralanmaları olan
ve DEHB’nin daha geç teşhis edildiği çocuklarda, DEHB’nin bir
parçası olarak denge bozukluğu veya dürtüsel davranışlar olabilir, böylece yaralanmaya daha yatkın olabilirler. DEHB olan
çocuklarda, önceden tanımlanabilir beyin hasarı olmadan yapısal (fonksiyonel) anormallikler tespit edilmiştir. Bunlar; frontal
subkortikal devrelerin düzensizliği, bu bölgede daha küçük
kortikal hacimler, tüm beyin boyunca yaygın küçük hacim azalmaları ve serebellumun anormalliklerini içerir.
Psikososyal ve ailesel stres faktörleri de DEHB belirtilerine
katkıda bulunabilir veya bunları arttırabilir.
EPİDEMİYOLOJİ
Bölüm 30
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
Natoshia Raishevich Cunningham ve Peter Jensen
Çeviri: Doç. Dr. Murat Erdem, Yard. Doç. Dr. Adem Balıkcı
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk
çağının en sık görülen nörodavranışsal bozukluğu olup, okul
çağındaki çocukları etkileyen en yaygın kronik sağlık sorunları
arasındadır ve çocukluk çağının en çok çalışılan ruhsal bozukluğudur. DEHB, artmış dikkat çelinmesi ve dikkatin sürdürülmesinde zorluğu içeren dikkatsizlik; zayıf dürtü kontrolü ve azalmış kendi kendini sınırlama kapasitesi; aşırı motor aktivite ve
motor huzursuzluk ile karakterizedir (Tablo 30-1). Tanımlar ülkelere göre değişiklik gösterebilir (Tablo 30-2). Etkilenen çocuklar genellikle kendilerinden beklenenden daha düşük akademik
başarı deneyimlerler, aile üyeleri ve akranları ile ilişkilerde sorunlar yaşarlar ve sıklıkla sağlıklı yaşıtlarına göre düşük benlik
saygıları vardır. DEHB genellikle diğer duygusal, davranışsal,
dil ve öğrenme bozuklukları ile birlikte görülebilir (Tablo 30-3).
ETİYOLOJİ
DEHB’nin oluşumu tek bir sebeple açıklanamaz; DEHB muhtemelen çeşitli karmaşık beyin gelişim süreçleri içinde son bir ortak
yol olabilir. DEHB’li çocukların annelerinde toksemi, uzamış doğum ve zor doğum gibi doğum komplikasyonları daha fazla görülmektedir. Maternal ilaç kullanımı da DEHB gelişiminde bir risk
faktörü olarak tespit edilmiştir. Gebelik sırasında annenin sigara
ve alkol kullanması, prenatal veya postnatal kurşun maruziyeti de
sıklıkla DEHB ile ilişkili dikkat bozukluğu ile ilişkilendirilmiştir.
Gıda boyaları ve koruyucuları ise daha önceleri hiperaktif çocukların hiperaktivitesi ile tutarsız şekilde ilişkili bulunmuştur.
DEHB’nin güçlü bir genetik öğesi vardır. Genetik çalışmalar
öncelikli olarak DEHB gelişimiyle ilgili 2 aday gen olduğunu ortaya koymaktadır, bunlar birisi dopamin taşıyıcı gen (DAT1) ve
108
Dünya genelinde DEHB yaygınlığı çalışmalarında DEHB yaygınlığını araştıran çalışmalar, belki de kısmen farklı örneklem
alma ve test teknikleri nedeniyle oranlarda ülkeler arasında
önemli farklılıklar olsa da, genellikle okul çağındaki çocukların %5-10’unun etkilendiğini bildirmiştir. Eğer semptomlar
(dikkatsizlik, dürtüsellik, hiperaktivite) işlevsellikte bozulma
olmadan değerlendirilirse oranlar daha yüksek olabilir. Ergen
örnekleminde görülme sıklığı %2-6’dır. Yetişkinlerin ise yaklaşık %2’sinde DEHB vardır. DEHB, çocuk ve ergenlerde sık atlanan bir tanıdır. DEHB’li ergenler sıklıkla kendi ihtiyaçları ve
uygun olan ilaç dozlarında tedavi alamamaktadırlar. DEHB’li
pek çok çocuk, karşı olma karşıt gelme bozukluğu, davranım
bozukluğu, öğrenme güçlüğü ve anksiyete bozukluğu gibi çeşitli komorbid psikiyatrik tanılar da alırlar (Tablo 30-3’e bkz).
KLİNİK BULGULAR
Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Elkitabı 4. Baskısı (DSM-IV) için belirlenen DEHB kriterlerinin geliştirilme ͤ)