B
Uyarılabilir Doku: Sinir
H E D EFLER
■
■
Bu bölümü çalıştıktan sonra:
■
■
■
■
■
4
Ö
L Ü
M
Çeşitli tiplerdeki gliaları ve işlevlerini sayabilmeli,
Bir nöronun bölümlerini ve işlevlerini sayabilmeli,
Miyelinin kimyasal özelliğini tanımlayabilmeli ve miyelinli ve miyelinsiz
nöronların uyarıları iletme yollarındaki farklılıkları özetleyebilmeli,
Ortograd ve retrograd akson taşınmasını ve her birinde geçerli olan moleküler
motor sistemleri tanımlayabilmeli,
Elektrotonik potansiyeller, aksiyon potansiyeli ve repolarizasyon oluşumunun
altında yatan iyon kanalı değişikliklerini tanımlayabilmeli,
Memeli sinir sisteminde bulunan çeşitli sinir lifi tiplerini sıralayabilmeli,
Nörotrofinlerin işlevini tanımlayabilmelisiniz.
GİRİŞ
İnsan merkezi sinir sistemi (MSS) 1011 (100 milyar) nöron içerir. MSS’de bu sayının 10-50 katı kadar da glia hücreleri bulunur. MSS karmaşık bir yapıdır ve insan genlerinin yaklaşık
% 40’ının, en azından belli bir oranda, MSS’nin yapımında yer
aldığı hesaplanmıştır. Sinir sisteminin temel yapı taşları olan
nöronlar, çeşitli uyaranlara yanıt olarak kasılabilme özelliği
bulunan ilkel nöroefektör hücrelerden evrimleşerek gelişmiştir. Daha gelişmiş hayvanlarda, kasılma kas hücrelerinin özelleşmiş işlevi iken sinir uyarılarının bütünleştirilmesi ve iletilmesi nöronların özelleşmiş işlevleri halini almıştır. Nöronlar
ve glia hücreleri, beyin kapillerleriyle birlikte işlevsel bir bi-
mss’DEKİ HÜCREsEL ELEmANLAR
GLİA HÜCRELERİ
Keşiflerinden sonraki uzun yıllar boyunca glia hücreleri (veya
glia) MSS’nin bağ dokusu hücreleri olarak görülmüştür. Aslında, glia sözcüğü Yunanca yapıştırıcı anlamına gelmektedir.
Bununla birlikte, günümüzde bu hücrelerin nöronlarla birlikte MSS iletişimindeki rollerinin farkına varılmıştır. Nöronların aksine, glia hücreleri erişkin hayatta da hücre bölünmesine devam ederler ve çoğalabilme yetenekleri beyin hasarından
(ör: inme) sonra özellikle dikkat çekicidir.
rim oluştururlar. Bu birim sinaptik aktivite, hücrelerarası sıvı
homeostazı, enerji metabolizması ve nöronların korunması
gibi normal beyin fonksiyonları için gereklidir. Bu bileşenlerin birbirleriyle etkileşimlerindeki düzensizlikler birçok nörolojik bozukluğun (ör: serebral iskemi, nöbetler, nörodejeneratif hastalıklar ve serebral ödem) temel fizyopatolojisini oluşturur. Bu bölüm, MSS’nin hücresel bileşenlerini ve nöronların
uyarılabilirliklerini ve bu uyarılabilirlik sayesinde elektriksel
sinyaller oluşturarak uyarıları birleştirme ve iletme (ör: aksiyon potansiyelleri, reseptör potansiyelleri ve sinaptik potansiyeller) yollarını anlatmaktadır.
Omurgalı sinir sisteminde iki temel glia hücre tipi bulunur: mikroglia ve makroglia. Mikroglialar doku makrofajlarına benzeyen ve yaralanma, enfeksiyon ve hastalıklardan (ör:
multipl skleroz, AIDS’e bağlı demans, Parkinson hastalığı ve
Alzheimer hastalığı) kaynaklanan debrisi uzaklaştıran süpürücü hücrelerdir. Mikroglialar sinir sistemi dışındaki makrofajlardan köken alır ve fizyolojik ya da embriyolojik olarak diğer sinirsel hücre tipleriyle ilişkili değildirler.
Üç tip makroglia bulunmaktadır: oligodendrositler,
Schwann hücreleri ve astrositler (Şekil 4-1). Oligodendrositler
ve Schwann hücreleri, sırasıyla MSS ve periferik sinir sistemindeki aksonların etrafında miyelin yapımına katılırlar. Beynin
her tarafında bulunan astrositlerin iki alt tipi vardır. Çok sayı83