İbrahim amcanın torunu Kerem öne atıldı; “Ama
dedeciğim okulda yapılan şakalar böyle değil ki,
kalem alıyoruz ‘Nisan bir’ diyerek el koyuyoruz ya
da ‘aklımda’ diyor, yani çok masum şaka bunlar.”
-Sevgili torunum peki o kalemi hak edecek ne
yapıyorsun, o senin hakkın mı, yoksa gasp etmenin
cilalanmış hali mi, deyince torunun başı öne eğildi.
Devam etti İbrahim amca, “İnsanları aldatan
olmayın, aldanan da olmayın ama illa birisi
olacaksanız, ben derim ki asla aldatan tarafta
olmayın. O yanda hiç durmayın, sizi o cephede
gören olmasın. Hele hele bunu birkaç saniyelik
kahkaha için yapanlardan hiç olmayın.”
Çocuklardan birisi 1 Nisan şakasının tarihini sordu İbrahim amcaya, İbrahim amca da
çocukların anlayacağı dilde cevap verdi;
-Her ülkenin bir kahramana ihtiyacı, o ülkenin ekmeğe, suya, sabuna, ete, süte ihtiyacından
daha çok olduğuna eminim. Öyle ki, içlerinden bir kahraman çıkmazsa bile çıkartırlar.
Aslında kahramanlar, toplumları motive eden birer semboldür. Dünyada Süpermen diye bir
şey yoktur ama insanların süper güçlerle donatılmış gibi allar, pullar, hatta bazen kendi
elleriyle yaptıkları puta bile taparlar.
Çocuklardan birisi atıldı, “İbrahim amca, 1 Nisan’ın tarihini söyleyecektin, şaşırdın
kahramanlıkları anlatıyorsun.” Bütün çocuklar hep birlikte güldüler. Muhtemeldir ki
İbrahim amcanın artık bunadığını düşünüyorlardı. “Şaşırmadım çocuklar” diye devam etti
İbrahim camca, “Şaşırmadım, lafı 1 Nisana getireceğim de siz sabırsız çıktınız” Bu defa
gülen İbrahim amcaydı, çocuklar da onun güldüğünü görünce güldüler. Devam etti İbrahim
amca, “Değer yargısını kaybeden, vefayı unutan toplumların ‘vefalı görünme’ adına belli
günleri olur, haftaları olur. Bir de buna kapitalist sistemin ‘harcama teşvik’ini ekleyince
‘önemli’ sayılan günlerden geçilmez. 1 Nisan belki böyle değil, harcamayı çok teşvik etmez
ama ‘aldatmayı’ normalleştirir. Bu açıdan Nisan 1 şakası, kanmayı ve kandırılmayı ‘normal’
gören yapısı nedeniyle eleştiri konusudur. Eleştirilen şakalaşma değil, ‘aldatmayı
normalleştirme’dir çocuklar.”
33