nisan2019 nisan2019 | Page 17

Hızlı bir karar alarak çömeldiği yerden doğruldu. Birkaç yıl birden büyüdü ayağa kalkana dek. Korkusunu soyundu, böceğin yanına bıraktı. Yiğit bir delikanlı oldu. Biraz toprakla birlikte böceği kucakladı öptü. Lara’yı öper gibi, Selim’i uykusunda izler gibi. Trenin geldiğini fark etti, vagonlar dökülmeye başlıyordu. Ailecek seyahate çıkmayalı ne kadar uzun zaman oldu dedi. Treni kaçırmamak için delice koşan bir yolcu gibi değil, savaşı kazanmış, fetihten sonra yurduna dönen komutan edasıyla. Başı dik, vakur ve göklerden bir yerden nefes alır gibi doldurdu ciğerini. Böceği ve toprağını yavaşça bıraktı terliklerinin yanına. Büyüdüğü için bu terlikler ona olmazdı artık. Ayağa kalkıp kolunun üstüyle iki gözünü birden bir çırpıda sildi. Vagonlar, iniyordu, gördü. Tam vakti. Yalın ayak, yürüdü, trene binmek niyetiyle. ‘’Anne yetiştim merak etme sen’’ dedi içinden. Yürüdü, yürüdü. Vagonların ayrılmaya ve dumanlamaya başladığı enkaza doğru. Ve işte tren geldi, yolcularını öldürüp yüklendi bir kez daha, dumandan nefesler aldılar. Yaşadılar sonsuz kere. Annesi, Lara, Selim ve son anda da o. Tek farkla ki anne ve kardeşleri zorla, o ise gönüllü ve bile isteye binmişti trene… Gittiler böylece. Böcek kaldı. (SURİYE’YE İTHAFEN..) 17