Krishnamacharya, Pattabhi Jois, B.K.S Iyengar… yoga tarihinde hep erkekler var. Şimdi ise dünya genelinde yoga deyince bir kadın hakimiyeti söz konusu. Sence nasıl bir süreç tetikledi bu durumu?
Aynı zamanda bu isimler yoga tarihinde erkek egemen tavrın kalkmasını sağlayan kişiler… Krishnamacharya modern yoganın yaratıcısı olmakla kalmayıp cinsiyet ve ırk ayrımı yapmadan yogayı herkese öğretmiştir. Günümüzde erkekler yoga yapabilmek için mutlaka çok esnek bir vücuda sahip olunması gerektiği gibi yanlış bir fikre saplanmışlar. Kendilerini güce dayalı sporlara daha yakın hissediyorlar. Maalesef toplumsal olarak kendilerine dayatılan klişeler yüzünden yoganın faydalarından yararlanamıyorlar.
Bildiğimiz kadarıyla Ashtanga eğitmeni olmak için herhangi bir sertifika eğitimi yok. Bir tür “el verme” diyebileceğimiz, birlikte çalıştığın hocanın iznini alıyorsun. Biraz bu süreci anlatabilir misin?
Ashtanga Yoga’da “parampara geleneği”nden bahsetmek istiyorum. Sanskritçe olan bu kelimeyi bilginin sırasıyla öğretmenden öğrenciye aktarılması diye açıklayabiliriz.
Buna yakın örnek olarak; ülkemizde bazı mesleklerde halen devam eden usta çırak ilişkisini gösterebiliriz.
Bu ilişki içerisinde bilgi transferi uzun bir süreye yayılır.
Öğrenci ustasının yanında pişene dek bilgiyi pratik tecrübe üzerinden edinir ve zamanı geldiğinde el verme dediğimiz ustanın izni gerçekleşir. Sri K.Pattabhi Jois’ un torunu Sharath Jois halen Mysore’da aynı tarzda ders vermeye devam etmektedir ve okulunda herhangi bir eğitmenlik programı yoktur.
Çoğu Ashtanga öğrencisinin umudu bir gün Mysore’a gidebilmek… Peki onları neler bekliyor? Mysore Okulu’nda geçen günlerin dışında genel olarak “Hindistan’da yaşamak” merak edilenler arasında…
Mysore’da pratik yatmak hakkında birbirine taban tabana iki zıt fikri duyabilirisiniz. Kimileri yere göğe sığdıramazken kimileri de yerin dibine batırabilir.
O yüzden eğer Ashtanga Yoga’yla ilgiliyseniz, paranız ve zamanınız da varsa gidip kendiniz görün derim.
Hindistan’a gitmeyi kafanıza koyduysanız internet ortamından bir çok bilgiye kolayca ulaşabilirsiniz.
Yalnız gitmeden önce biraz antrenman olsun diye, İstanbul’da Gebze - Harem minibüslerine binmenizi tavsiye ederim.
Asthanga yoga denince herkesi bir korku kaplıyor ya da "Asthanga sakatlıyor" diye bir söylentidir gidiyor bunlar üzerine bir şeyler söylemek ister misin?
Bütün hatha yoga tarzları bilinçsizce yapıldığında sakatlanmalara yol açar. Burada problem, sistemlerden değil, insanın kendisinden kaynaklanır.
Yogada bütün bilgiler pratiğin içerisinden doğar. Bunun bilinciyle birlikte çalışma yapıldığında, sadece bir öğreteni takip etmek değil, sürekli olarak karşılıklı bir öğrenme hali var olur. Yoganın yalnızca bedensel bir aktivite olmaktan çıkması ise insanların bu ilişki içerisinde, seçimsiz bir şekilde, gözlemleme yoluyla alışkanlıklarını fark etmeleriyle başlayabilir. Böyle bakıldığında sakatlıklar öğrenme yolunda kişiyi değişime uğratabilecek bir potansiyele sahiptir.
Son olarak varsa senin eklemek istediklerini alabilir miyiz?
Oh be bitti sonunda!
hazırlayan: ayşegül denktaş