Projeler/Projects: İzmir
PROJE, KENT
DOKUSUNDAN
DENİZE DOĞRU
YÜKSELEN BİR
FORMA SAHİP.
THE BUILDING
RISES UP FROM
THE URBAN FABRIC
TOWARDS THE
IZMIR GULF.
gereksinimini karşılaması’ ve ‘çevresi için odak noktası halini alması’
gibi kriterler, Teğet Mimarlık’ın tasarımında yol gösterici olmuş. Buna
ek olarak, mimarların projenin genelinde ana yapı malzemesi olarak
Ege bölgesinin doğal taşını kullanarak alan, ışık ve deniz manzarasını
ön plana çıkaran bir bina yaratma arzusu projeyi çağdaş Akdeniz
mimarisinin net bir örneği haline getiriyor.
İzmir Opera Binası’na tahsis edilen Karşıyaka’daki arazi, kıyıdaki yeşil alanın
biraz gerisinde bulunuyor. Arazideki mevcut yeşil alan, kıyı ile binanın
konumlanacağı kısım arasında tampon görevi görüyor. Tasarım ekibinin
önerisi, bina kabuğunun peyzaja dahil olmasıyla oluşan, çok sayıda açık/
kapalı kamusal mekanları barındıran ve bu yönüyle dört mevsim boyunca
çok özel Akdeniz ikliminden fayda sağlamayı hedefleyen bir plan şemasına
sahip. Bu bağlamda tasarımları, yapılaşmış dokudan başlayan, bir dizi
rampalar ve hacimler dizisiyle denize (güneye) doğru yükselerek burada
son bulan bir düzene sahip. Bu bağlamda, Teğet’in İzmir Opera Binası
ile Snøhetta tarafından tasarlanan Operahuset (Oslo Opera Binası), Oslo,
Norveç, 2008 projeleri arasında karşılaştırma yapmak kaçınılmaz oluyor: Bu
iki proje kıyı kenarındaki konumları, kıyıdan geriye doğru yükselen rampa
yüzeyler ile kamusal mekanlar yaratmaları, bina kabuğunun peyzaj halini
alması ve kaplama malzemesi olarak sadece açık renk taş malzemenin
tercih edilmesi gibi benzerlikler taşıyor. İzmir Opera Binası, mevcut konut
48 NATURA • MAYIS - HAZİRAN 2013 / MAY - JUNE 2013
Teğet’s design was picked amongst 177 entries for a site in the Karşıyaka
district of Izmir, Turkey’s third largest city located on the Aegean Sea. The
location in the northwestern part of the city facing the Gulf of İzmir was
motivated in part by the rapid expansion of residential buildings creating
a dense but bland urban setting. The lack of public space and a desire to
use a cultural building as a focal point for the area were important aspects
of the competition brief guiding the design by Teğet. But overall it was the
architect’s desire to create a building emphasizing space, light and views
towards the sea with local stone from Turkey’s Aegean region as a primary
building material that makes the proposal a clear example of contemporary
Mediterranean architecture.
The triangular site proposed for the İzmir Opera House is located slightly
behind the coast line with a green park zone acting as a buffer. The
architect’s plan envisions a hybrid of a building and a landscape creating
many indoor and outdoor spaces to take advantage of the Mediterranean
weather in all seasons. In this way the building is conceived as a triangular
wedge that rises from the urban fabric and juts forward towards the sea to
the south as a collection of ramps and voids. Here, the obvious comparison
in recent theater architecture is the Oslo Opera House, Norway, 2008,
by Snøhetta that also rises above a shoreline topography as a building/
landscape hybrid, paved and clad in light stone. In the İzmir Opera House