Projeler/Projects: Forte dei Marmi
DorDoni MiMarlık, tasarıMlarını yaşaM alanları üzerinDe yoğunlaştırıyor.
DorDonı arCHıtettı Merges arCHıteCture anD Desıgn ın tHeır “lıfestyle spaCes”.
klasisizmin ağırlığı, diğer yandan tasarımcı olmanın getirdiği talepler
nedeniyle İtalya’da çağdaş mimari, mimarlık pratiğini belli bir ölçüde
sakatlamıştır.
Zorluklarına rağmen tasarımla mimariyi karıştıran bu ikinci yol, son
20 yılda İtalya’daki çağdaş mimarlar açısından belki de en verimlisi
olmuştur. Andrea Branzi, Alessandro Mendini ve Marco Piva gibi, hepsi
Milano’da çalışan isimler hem mimarlık, hem de tasarım faaliyetlerinde
başarılı oldular. Onların başarısı, tasarım ve mimaride ticarileşme ve
medya ilgisinin çok önem kazandığı bir dönemde tasarım hedeflerini
çok net ifade etmelerine bağlanabilir. Örneğin Piva, kendi pratiğinin
içinde bir başka tasarım bölümü olan “Atelier Design”ı kurarak farklı
projelerde kullanılabilecek ortak bir tasarım dilini ortaya koymak üzere
bir araştırma geliştirme fonksiyonu sağladı.
Bu mimar-tasarımcı stratejisi Rodolfo Dordoni, Alessandro Acerbi ve
Luca Zaniboni tarafından kurulan ve 20 kadar mimar ve tasarımcının
çalıştığı bir başka Milano mimarlık firması olan Dordoni’de de başarıyla
uygulandı. Mimari planlama ve iç mimarlıkta tecrübe sahibi stüdyo
faaliyetleriyle özellikle “yaşam tarzı mekanları” diyebileceğimiz
özel konut ve villalar, sanayi binalarının yenilemesi, ofis, mağaza ve
showroomlar, restoranlar, oteller, yatlar ve sergi alanlarına odaklandı.
86 NATURA • MAYIS-HAZİRAN / MAY-JUNE 2011
the demands of being a designer have meant that
contemporary architecture in Italy has to an extent
handicapped the practice of architecture.
Despite its difficulties it is perhaps this second path,
of mixing design with architecture that has been the
most fruitful for contemporary architects in Italy in
the last decades. Figures as Andrea Branzi, Alessandro
Mendini and Marco Piva, all Milan based it is important
to mention, have been successful in both architecture
and design activities. Their success can be attributed
to their abilit y to articulate clearly their design goals
in a period when the commercialization and media
interest in design and architecture was all-important.
For example, an architect such as Piva has within
his practice an “Atelier Design”, a design unit inside
the structure of his own practice, where research and
development clearly articulate a design language that
can be used throughout the different projects the
practice undertakes.
This architect-designer strategy has also been
successfully undertaken by another Milanese practice,
Dordoni Architetti, a partnership founded by Rodolfo
Dordoni, Alessandro Acerbi and Luca Zaniboni composed
of a team of about twenty architects and designers.
The studio experienced in architectural planning and
interior design, focuses its activity in particular on
“lifestyle spaces”, private houses and villas, industrial
conversions, offices, stores and showrooms, restaurants,
hotels, yachts, as well as many exhibition stands.
Well known architect and designer Rodolfo Dordoni, a
founder of the studio, has worked since the late 70’s for
important furniture and lighting firms such as Cappellini,
Cassina, Flos, Foscarini, Minotti and Roda. Swiss