daha fazlası. O, kültür ve ekonominin yeniden fethinin bileşeni;
ideolojik arınmanın yegane temsilcisi... İttihat ve Terakki ile
başlayan ekonomiyi Türkleştirme politikaları, erken Cumhuriyet’ten
itibaren mimariyi fethedilmesi gereken bir alan olarak revize
ediyor. Başkentin Ankara’ya taşınmasıyla devlet, İstanbul mimarlık
sektörünün eski üyelerinden proje ve tasarım hizmeti talep etmeyi
durduruyor. Mimar kavramının ulus kimliği üzerinden inşa edilmesi,
yüzyılları bulan sivil mimari birikimin ve aktörlerinin toplumsal
hafızadan tamamen silinmesiyle sonuçlanıyor.”
Serginin diğer çarpıcı yanı ise yazıtların mimari stil ve tipolojiye
verdikleri referanslar... Zengin bir mimari stil topluluğunun
gözlemlenebildiği İstanbul’un Beyoğlu bölgesinde, bina üzerindeki
tipolojinin bina ile bir arada ele alınması önümüze çok farklı
tipolojileri ve sembolleri getirmeyi başarıyor. Bina üzerinde tipolojinin
varlığı modernist mimari anlayış ve beraberinde getirdiği yerellik
sorunsalı ile birlikte on yıllar boyunca y K