Natura March - April 2011 | Page 107

volkanik taşlar, geleneksel taş işçiliğine uygun biçimde, farklılaşarak tekrar eden renk, oran ve ölçülerde kullanılıyor. Yerel mimarinin bir yorumu olarak, dikey dolaşım elemanı olan merdivenler, çatı ışıklıkları ile aydınlanan iç avlular etrafındaki taş duvarlar üzerinde yer alıyor ve böylece iç mekanlara doğal ışık sağlanıyor. Arsanın dar uzun konumu, yapıda açık avlular oluşturulmasına imkan vermediği için iç avlular oluşturularak mekanda ferahlık hissi yaratılıyor. Mekandaki taş duvarlar yer yer hacimli kullanılarak, mutfak, tuvalet, havalandırma ve asansör boşlukları gibi servislerin yerleştirilmesine olanak sağlıyor. Çatı parapetlerinde ve ıslak hacimlerde taşın emiciliğini azaltmak amacı ile taşı, rengini bozmadan koruyacak bir membran sıvı uygulaması yapılmış ve tüm taş yüzeylere yöresel yapı sisteminde de sıklıkla kullanılan taraklama ve taş tozundan derz uygulanıyor. Özellikle çok sıcak ve güneşli geçen yaz ikliminde, güneş ışınlarının binaya kotrollü biçimde süzülerek girmesini sağlayan cam cepheler üzerindeki güneş kırıcılar ve taş duvar sistemindeki küçük açıklıklar oluşturuluyor. Duvarların açıklıklar bulunan kısımları, inşaat sahasında taş ustaları ile birlikte geliştirilen bir teknikle örülerek, ürün ve benzeri objeleri sergilemeye yatkın nişlerin oluşturulmasını sağlıyor. Yapının taş olmayan cephelerinde yer yer cephe elemanı, yer yer güneş kırıcı ve yer yer balkon ve çatı korkuluğu olarak tekrar eden yatay elemanlar ve doğramalar maliyeti uygun fiyatlı bir malzeme olan alüminyum kullanılarak yapılandırılıyor. Sonuçta, cephelerde taş ve alüminyum malze