Natura January - February 2012 | Page 76

Projeler/Projects: Istanbul adet teras mevcut. Teraslardan biri bir peyzaj unsuru olarak iç bahçe şeklinde tasarlanmışken diğerinin ise oturma grubu, yemek masası ve düşey bahçesi ile binadakilerin güzel havalarda sıklıkla kullanabileceği bir alan olarak planlandığı görülüyor. Çatı katının iç kısmının odak noktasıysa bu bölüm için özel olarak tasarlanmış cam toplantı masası. Gizia ürünlerinde de sıklıkla görülen ve adeta firmanın ürün kimliğiyle özdeşleşen leopar derisi deseni masa üzerinde kabartma doku olarak kullanılıyor. Bu bölümün bir diğer özelliği de ışıkla ilgili. Gün ışığı eğimli çatı yüzeyinde açılan kare ışıklıkların yarattığı boşluklarından mekana taşınırken, geceleriyse dışarıda konumlanmış aydınlatma elemanlarının ışıkları yine bu boşluklardan içeri doluyor. Binanın farklı katları iki şeffaf asansör ve mermer konsol merdivenlerle birbirine bağlanıyor. Giriş katından itibaren özel olarak tasarlanan kuru peyzaj elemanları heykelsi özellikleriyle genel konsepte katkı sağlarken, bulundukları mekana ve konuma göre işlevsel farklılıklar da gösterebiliyorlar. Söz konusu elemanların, örneğin, merdiven başlarında yönlendirici, showroomda fon ve toplantı odasında mekan ayırıcı olarak kullanıldıkları görülüyor. Dış cephenin özellikleriyle uyumlu olacak şekilde, binanın iç kısımlarının genelinde de parçalı bir geometriyle karşılaşılıyor. Örneğin giriş boşluğu ve vitrin gibi iç mekan elemanları böylesi bir geometrik yaklaşım doğrultusunda tasarlanmış. Yapı bu yönüyle Claude Parent ve Paul Virilio’nun başını çektiği 1960’ların L’Architecture Oblique mimari akımına damgasını vuran eğik çizgileri akla getiriyor. Sonuç olarak, Gizia Merkez & Showroom binasının kullanıcı ve ziyaretçileri üzerinde sahip olduğu etkinin içerdiği farklı öğeler arasındaki zıtlıklarla doğru orantılı olduğunu söylemek mümkün. 76 NATURA • OCAK-ŞUBAT / JANUARY-FEBRUARY 2012