TURKEY
NAZIM HİKMET RAN
On Living (YaSamaya
Dair)
Yaşamak şakaya gelmez
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela
Yani , yaşamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden
Yani, bütün işin gücün yaşamak olacak
Yaşamak şakaya gelmez
Yaşamayı ciddiye alacaksın
Yani o derecede, öylesine ki,
Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda
Yahut, kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için
Hem de hiçkimse seni buna zorlamamışken
Hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Living is no laughing matter:
You must live with great seriousness
Like a squirrel, for example
I mean without looking for something beyond and above living,
I mean living must be your whole occupation.
Living is no laughing matter:
You must take it seriously,
So much so and to such a degree
That, for example, your hands tied behind your back, your back to the wall,
Or else in a laboratory in your white coat and safety glasses,
You can die for people
Even for people whose faces you've never seen,
Even nobody urged you for this
Even though you know living is the most real, the most beautiful thing.
Translation
Page 19