17
SINAİ
var olduğunu doğrulayan müdürler
kurulunun açık ve yazılı beyanı
• Ayni sermaye artırımı varsa devra-
lınacak işletmeler ve ayni hakların
değerinin tespitine ilişkin mahkemece
atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış
değerleme raporları
• Ayni sermaye olarak konulan taşın-
maz, fikri mülkiyet hakları ve diğer
değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere
şerh verildiğini gösteren belge.
Diğer yandan sermaye artırımı kararının
alınmasını istemeyen bir pay sahibi olması
halinde bu pay sahibinin itiraz ettiği konu-
yu ve gerekçesini, muhalefet şerhi olarak
genel kurul tutanağına işletip, üç ay içinde
iptal davası açması mümkündür. Böyle bir
dava maktu harç ile açılır ve yaklaşık iki
sene içinde karara bağlanır. Böyle bir dava
açılmaması halinde veya açılan davanın
reddedilmesi halinde sermaye artışı ger-
çekleşmiş olur.
Ticaret Bakanlığı 15 Eylül 2018 tarihinde
yeni bir Tebliğ yayınlayarak bir şirketin
finansal durumunun bozulduğu hallerde
alınması gereken önlemleri ve tedbirleri
düzenleyerek sermaye artışı işlemlerinin
yapılmasında bir kısım kolaylıklar kabul
edilmiştir.
Bu yeni düzenlemelere geçmeden Türk
Ticaret Kanunu 376. maddesinde açık-
lanan sermayenin kaybı, borca batık
olma durumu nasıl açıklanmaktadır? Bu
konuya bakmak gerekir: Buna göre, son
yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek
akçeler toplamının yarısının zarar sebe-
biyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim
kurulu, genel kurulu hemen toplantıya
çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü
iyileştirici önlemleri sunar.
Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile ka-
nuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin
zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldı-
ğı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan ge-
nel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme
veya sermayenin tamamlanmasına karar
vermediği takdirde şirket kendiliğinden
sona erer. (Değişik: 26/6/2012-6335/16
md.) Şirketin borca batık durumda bulun-
duğu şüphesini uyandıran işaretler varsa,
yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin
devamlılığı esasına göre hem de muhtemel
satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço
çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket ala-
caklılarının alacaklarını karşılamaya yetme-
diğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu,
bu durumu şirket merkezinin bulunduğu
yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve
şirketin iflasını ister. İflas kararının verilme-
sinden önce, şirketin açığını karşılayacak
ve borca batık durumunu ortadan kaldıra-
cak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları,
alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklı-
ların sırasından sonraki sıraya konulmasını
yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın
veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği
ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından
iflas isteminin bildirileceği mahkemece
atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun.
Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi
için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak
kabul olunur.
15 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe giren
Türk Ticaret Kanunu’nun 376.maddesinin
uygulanmasına ilişkin yayımlanan Tebliğ
ile yukarıdaki düzenlemenin uygulanma-
sına ilişkin açıklayıcı ve kolaylaştırıcı hü-
kümler kabul edilmiştir. Buna göre: Genel
Kurul tarafından sermayenin zarar sonucu
ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile
birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda
artırımına karar verilebilir.
Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte
eş zamanlı sermaye artırımında artırılan
sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi
şarttır. Sermayenin zarar sonucu ortaya
çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidil-
meden sermaye artırımına karar verilebilir.
MAKALE
Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında
sermayenin en az yarısını karşılayacak
tutarın tescilden önce ödenmesi zorun-
luluğuna işaret edilmiştir. En önemlisi ise,
1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376’ncı
maddesi kapsamında sermaye kaybı veya
borca batık olma durumuna ilişkin yapılan
hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş ya-
bancı para cinsi yükümlülüklerden doğan
kur farkı zararları dikkate alınmayacağı
kabul edilmiştir.
Şu halde, şirketlerin sermaye artışı işlem-
lerinde yeni Tebliğ ile ilgili düzenlemeleri
de dikkate almalarını ve ilgili belgeleri
oluştururken bir hukukçu ve bir mali mü-
şavir görüşü almalarının yerinde olacağını
tavsiye etmekteyiz.