R
ÖZ
Hürkuş Çağcıl falan benim prenslerim. Kubat’ın
konuşmaya mecali yok ama iyi çocuktur. Hürkuş
gençlik kılları başkanı, 30 yaşında. Aynı zamanda
Ebeveyn-Ne-Der’in de başkanı, bekâr. Çocuk,
başkan olmak için yaratılmış âdeta. Benim
başkanlığımda da gözü var mı diye düşünmüyor
değilim ama Hürkuş bağlıdır bana, severim.
İstediğimiz örgütü irmik irmik örüyoruz.
Başka bir örgüt olanaklı. Ve bunu hep birlikte
kazanacağız… (Sırıtıyor.)
- Örgüt
demişken
partinizin
temel
prensiplerinden söz etmek ister misiniz?
- Zevkle… Tüzüğümüz belli. Tüzük… Çünkü
neden? Tüzük önemlidir bizim partimizde.
İstediğimiz tüzüğü irmik irmik örüyoruz.
Başka bir tüzük olanaklı. Ve bunu hep birlikte
kazanacağız… (Sırıtıyor.)
- Tüzüğünüzden söz edelim o zaman.
- Bizim parti olarak temel prensibimiz birbirimizle
uğraşmak. Tüzüğümüzde var bu. Tüzük… Çünkü
neden? Spartalılar gibiyiz. Birbirimizi dövüyoruz
ki daha güçlü olalım. (Telefonu çalıyor.) Efendim
Hürkuş’cuğum… Ne! Necati yönetime mi
seçilmiş? Tamam ayağını kaydırırız onun…
İstediğimiz yönetimi irmik irmik örüyoruz.
Başka bir yönetim olanaklı. Ve bunu hep birlikte
kazanacağız… (Sırıtıyor.) Röportajdayım şimdi,
öptüm hadi kapat.
- Yanlış anlamadım değil mi? Birbirinizle
uğraşmak tüzüğümüzde var
mı dediniz?
- Hiç de yanlış anlamadınız.
Tüzük…
Çünkü
neden?
Bizde parti içi demokrasi var.
Başka partilerde bu kavgayı
göremezsiniz. Onlar demokrasiyi sandık
sandıklarından tüzükten bile habersizlerdir.
Onlar böyle olmuşlar (Ellerini kenetliyor.). İktidar
oluyorlar ama heyhat! Neye yarar demokrasiyi
bilmedikten sonra. Demokrasi öncelikle birbirini
yemek demektir. Biz kurultayda alıyoruz bu
kararları. Delege, kurultay, tüzük, çarşaf liste,
belediye encümeni, hizipçilik… İstediğimiz
demokrasiyi irmik irmik örüyoruz. Başka
bir demokrasi olanaklı. Ve bunu hep birlikte
kazanacağız… (Sırıtıyor.)
- Bu son sözü sık sık başka şekillerde
kullanıyorsunuz. Var mıdır bir sırrı?
- Biz partimizin okullarından yetişmeyiz. Bize
bu tür sözlerin önemli olduğu öğretildi. Mesela
şunu dinleyin: “Soy gazlar dizilmişler en başa,
birbirlerini soyla sopla gazlıyorlar. Geçin bu işleri!
Saltanat yıkıldı! Bu elitistler bir de kükürtleri
itmişler bir köşeye, aşağılıyorlar. Bununla da
yetinmeyip kükürtleri asimile etmeye çalışıyorlar.
Bunların adı kükürt, bunu kabul edeceksin
bir kere! Sen tutup da kükürdü “S” harfiyle
simgeleyemezsin! Binlerce yıldır periyodik
cetvelde olan kükürdü tanıyacaksın, “K” harfiyle
simgeleyeceksin!
Kükürt
eleman değil, elementtir!
İstediğimiz periyodik cetveli
irmik irmik örüyoruz. Başka
bir periyodik cetvel olanaklı.
Ve bunu hep birlikte
kazanacağız…” (Sırıtıyor.)
Nasıl ama! İnsanı element
olup kükürtlerin yanında
saf tutmaya kışkırtır bu son
sözler. Onları söylemesem
koca bir konu çöp! Hatta
konuştuğumuz
konunun
dahi önemi yok bu sözler
olduktan sonra. Milletin
ateşlenmeye ihtiyacı var.
Bunun için sihirli sözcükler
gerekli ve tabii gülen bir yüz
(Sırıtıyor.).
-
7