Ancak Uranos’un kesilen hayalarından çıkan kan dahi toprağı gebe
bırakmaya yetip intikam tanrıçaları olan Erinys’leri doğurmaya yetti.
Hele ki denize atılan hayalar öyle birini doğurdu ki köpükten çıktığı için
Aphrodite dediler ona. Homeros, Zeus’un kızı (Homeros VIII, 308) dese
de ona, Hesiodos’un bu anlatımını kabul etmek daha güzel gelir bana.
Tanrıların atalarını kısaca gözden geçirdikten sonra esas soruyu sormalı
artık: Hepsinden, Gaia’dan da önce ne vardı? Hesiodos yanıt verir bu
soruya: Her şeyin başı Khaos’tu (Hesiodos, s. 62-67, 105). Eski Yunan
dini, tıkandığı noktayı kaos ile açıklamış. Ezelî bir tanrıya sığınmamış,
“İlkin kaos vardı.” diyerek bir anlamda bilgisizliğini itiraf etmiş. Her
şeyden önce kaos, yani kargaşa, belirsiz bir durum hayal etmek bu cesur
itirafın işaretidir bence. Her şeyin sonu da aynı yere mi çıkar bilmiyoruz
ama “kaos”umuzu borçlu olduğumuz yeri anladık sanırım.
5) Hipnoz: Hypnos, Eski Yunan dininde uykuyu temsil eder (Erhat 1996,
Hypnos). Nyks, yani Gece kendi kendine doğurmuştur Hypnos’u
(Hesiodos, s. 62). Uyku ve kardeşi Ölüm’ün mekânı Tartaros’tur,
yani yer altı, Ölüler Ülkesi. Bu kardeşlerden Birisi toprağın ve de-
nizin sırtına çıkar ve insanlara huzur götürür. Diğerininse kalbi de-
mir, canı tunçtandır, yakaladığı insanı yok ediverir diyor Hesiodos
(Hesiodos, s. 91-92). Varın hangisini hangisi için söylemiş ozan, siz
karar verin. Bu ifadeler, kardeşler arasında zıtlık olduğunu düşün-
dürse de herhâlde kavramsal açıdan uyku ile ölümün birbirlerine en
yakın şeyler olarak görülmesi, onları kardeş olarak düşündürmüştür
eskilere. Son olarak hipnoz için “…bir tür uyku durumu” dediği-
ni söyleyelim TDK’nin (http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_
gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5b71f5710ca7b6.08005428,
14.08.2018’de erişildi.).
6) Daktilo: Rheia, Girit’teki bir mağarada sancılar içerisinde Zeus’u
doğururken ellerini toprağa dayayarak ıkınmış ki topraktan san-
cılarını hafifletecek gücü alsın. Sağ elinin toprakta bıraktığı izden
Daktyl’ler olarak söylenen beş cin doğmuş. Daktylos adının anlamı
Yunanca’da parmaktır. Daktyl’lerin tepeden tırnağa silahlı olarak or-
taya çıktıkları (Erhat 1996, Daktyl’ler) düşünüldüğünde kalem tutan
ya da daktiloyu tıngırdatan parmakların en güçlü silahlardan olması,
sanırım anlamlanmış olacaktır.
25