Mucize Ruh 13. Sayı Turgut Uyar Edebiyat Kültür Sanat Dergisi 13. sayı | Page 24
.
.
Sıyah Tısört
.
Gecenin görkemli yüzünde, denize vuran ay ışığının dağılmış saç ışıl-
tısına tekneler toka takmıştı. Yosun tadı, deniz kokusu, gece soğuğu,
mehtabın umudu... hepsi Valeria’nın çocuk gözlerinden bakıyordu.
Teknelere ilerleyen kalabalıkta, çocuk gözlerinin göremeyeceği ka-
dar çok telaş vardı. Ama Valeria hiç korkmuyordu. Çünkü korkmayı
öğrenemeyecek kadar küçüktü. Çünkü korkmayı henüz bilmiyordu.
Çünkü dünyayı tanımıyordu. Çünkü babasının kucağındaydı.
Babası onu sımsıkı kucaklamış ve en sevdiği hitaplarla sürekli onunla
konuşuyordu. Babasının korkusunu onu çok sıkı tutmasından anla-
mıştı sanki ve bu korkuyu istemediği için biraz mızırdanmıştı.
Babası buna aldırış etmeden, sadece biricik kızına onu çok sevdiğini
söyleyip kalabalığı yararak gidiyordu.
Valeria sadece sevildiğine sevinip babasına daha sıkı sarılıp öpüyor-
du. Sevilmeye doyamayan tek çocuk o değildi. Babadan gelen hiçbir
sevgiye doyulmazdı çünkü.
Telaşlı kalabalık da biraz sevgi doluydu. Birbirlerine tutunmuşlardı
çünkü, sadece yaşamak için... Bunca sevgi sözcüğünün havada ge-
zinmesi, sıcak sarılmalar, içten öpüşmeler içinde bu korkulu telaş da
neydi? Çocuk aklı ermedi.
Babası Oscar da birçok şeye aklı ermeyecek kadar gençti aslında.
Ama hayat insanı bazen daha çabuk büyütür ve daha hızlı yaşlandı-
rır. Doğduğu coğrafya bile insana, hayatın acımasızlığını öğretir çoğu
zaman. Oscar da öyleydi. Daha iyi hayatları olsun diye. Hayır, sadece
yaşayabilmek için. Savaştan, açlıktan, işsizlikten, sömürüden... kaç-
mak için.
23
Oscar, kucağında ki minik kızına sıkıca sarılmış, ay ışığına toka olmuş
olmuş teknelere binmek için kalabalıkla yarışıyordu. İşsiz, parasız,