MEHMET BOLAT KAHRAMAN KADINLARIMIZ | Page 79

anlatırdı. Yalnızken bizimle fazla konuşmazdı. Bacağı sakat olduğu için annem onu sürekli sırtına alır gezdirirdi. Onun tek mutluluğu buydu zaten. Savaşta ayağına gelen şarapnel parçası nedeniyle sakat kalan bacağına bakıp sürekli ah çekerdi. `Safiye Kocabıyık, Halime Çavuş`un soyadını devam ettirmekten dolayı gurur duyduklarını sözlerine ekledi.

Kastamonu Tarihçesi

Yapılan arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları sonucunda Kastamonu’ nun paleolitik dönemden günümüze kadar kesintisiz bir kronolojiye sahip olduğu görülür. Kastamonu ve çevresi Son Tunç Çağı denen M. Ö. 2. binlerden itibaren yazılı kaynaklarda geçmeye başlar. M. Ö. 2. bin Anadolu’ sunda Kastamonu ve bölgesi Pala ve Tummana Kavimlerinin yerleştiği topraklar olarak görülür. Bu tarihten sonra sırasıyla Kastamonu kronolojik olarak Frig, Lydia, Pers, Helen, Pontus ve Roma hâkimiyetine girer. Antik dönemde Paphlagonia olarak bilinen bölge Troya Savaşı’ nın anlatıldığı Homeros’ un İlyada adlı eserinde onurlu bir halk olarak geçer. Kastamonu ve çevresi M. Ö. 64 yılında Romalı General Pompeus Magnus tarafından tamamen Roma egemenliği altına girer. Bu dönemde Pompeipolis bölgenin birlik meclisinin toplanma kenti iken M. S. 150 yılından itibaren 300’ e kadar bölgenin metropolisi yani başkenti olur. Kastamonu ismine yazılı kaynaklarda ilk kez 11. yy’ ın başlarında“ Castamon” olarak rastlanır. M. S. 11 – 12. yy Bizans kaynaklarında daha sonra Bizans İmparatorluk sülalelerinden biri olan Komnenos’ lara ait tahkimatlı bir yerleşim olarak karşımıza çıkan kent, 1084 yılında Emir Karategin Bey komutasındaki Türklerin eline geçse de 1211 yılına kadar bölge Türkler ve Bizanslılar arasında el değiştirir. 1211 – 1212 tarihlerinde Anadolu Selçuklu Devleti’ ne bağlı Emir Hüsameddin Çoban Bey tarafından kati suretle Türklerin eline geçen kent, Çobanoğulları Beyliği’ nin kurulduğu yer olurken, 1309 yılında I. Süleyman Paşa tarafından Candaroğlu Beyliği hâkimiyetine geçmiştir. Kastamonu, 1461 tarihinde ise Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devleti sınırlarına katılarak önemli bir sancak haline getirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, idari taksimat bakımından, geçmişten gelen bir yönetim merkezi olma özelliğini sürdüren Kastamonu Sancağı, doğuda Samsun, batıda İzmit, güneyde Kalecik ve kuzeydeki doğal sınırı olan Karadeniz sahili ile imparatorluğun geniş bir eyaleti olarak, Cumhuriyete kadar idari merkez konumunu sürdürmüştür. Cumhuriyet’ in ilanı ile birlikte yapılan yeni değişikliklerle Kastamonu 12 ilçeyle birlikte il olarak Cumhuriyet’ e intikal etmiştir. Günümüzde 19 ilçeye sahiptir.