Kurtarma hareketi başlamadan önce Rahime on başı erkek arkadaşlarına şöyle seslenmiştir: " Arkadaşlar, düşman karargahını mutlaka alacağız. Allah bizimle beraberdir. Yalnız sizden bir isteğim var. Eğer ben şehit olursam cesedimi sakın düşmana bırakmayın." Bunun üzerine saldırı başladı. Çeteler Allah Allah sesleriyle ileri atıldılar. Düşman da karşı ateşe başlamıştır. Kadir Çavuş ile Rahime Hatun ' un sıktığı kurşunlar hiç boşa gitmiyor, her atışta bir düşmanı yere seriyorlardı. Düşmanın savunması daha da şiddetlenince bizimkilerde duraklama başladı. Bu duruma göre Rahime onbaşı, yeniden cesaret vermek için şöyle haykırdı: " Haydi durmayın, Allahını seven, vatanını seven yürüsün ". Bunun üzerine kıyasıya çarpışma yeniden başladı. Düşman karargahına iyice yaklaşmışlardı. Ne yazık ki bu sırada Rahime Hatun göğsünden vuruldu ve yere yıkıldı. " La ilahe illallah " diyerek ruhunu tanrıya teslim etti. Bunun üzerine iyice köpürüp coşan arkadaşları ise karagahı geri almayı başardılar. Böylece amaca ulaşılmış oldu. Rahime Hatun cephe gerisinde ve göz yaşları arasında toprağa verildi. A. Neşet Dinçer ' in“ Rahime onbaşı " adlı kitabında( Osmaniye, 1983) şehitlik olayı yukarıdaki gibi anlatılmıştır.( S. F. 26) Ancak Reşat Gürel ' in 1972de basılan " Rahime Hatun " adlı kitabındaki ayrıntılar biraz değişiktir. Buna göre Hacı Ökkeş ' in konağı sarılıp baskın yapılınca Fransızların mitralyoz ateşi başladı. Bir Fransız uçağı savunmayı gök yüzünden destekledi. Bu arada Rahime onbaşı şimşek gibi ileri atıldı. Kurşunlar arasında gölge gibi süzülerek konağı çevreleyen yüksek duvardan içeri atladı. Az sonra konağın ana kapısı sonuna kadar açıldı. Her şey o kadar ani olmuştu ki kapıyı Rahime ' nin açtığını geç fark ettiler. Tam o sırada bir Fransız kurşunu onbaşının omuzunu parça parça etti.
Şehit Rahime Hatun, şimdiki Endüstri Meslek Lisesinin bulunduğu yerdeki mezarlığa gömüldü. Daha sonra Enver ' ül- Hamiddenen Ulu camii çevresindeki şehitliğe taşınmıştır. Mezar taşında şunlar yazılıdır: Şehit Rahime Hatun( d. 1890- ölüm-Şehit 5.8. 1920) Yarınların sahibi ey gençlik, İyi tanı, ebedi sükûnetle bu mezarda yatan. Hakiçin, bayrak için canın feda edip Armağan etti bize bu mukaddes vatanı. Halil Gelendost ' un " Kurtuluş Savaşımızda Cephelerde Türk Kadını " adlı altı daktilo sayfası tutarında, yayınlanmamış bir araştırması vardır. Bu araştırmayı 27 Ocak 1990 gününde Türk-Amerikan Kültür Derneği salonunda " eski dostlar " toplantısında bir konuşma konusu yapmıştır. Bu yazının 4. sayfasında Rahime Hatun hakkında 4 satırlık bir bilgi verilmiştir. Bubilgiyi olduğu gibi aktarıyorum: " Tayyar Rahmiye: Adana- Osmaniye kazasının kaypak bucağı Raziyeler köyündendir. 9. Tümen kuruluşunun bir müfrezesinde komutanlık yapmış, 1 Temmuz 1920 tarihinde aldığı emir üzerine, Fransız kararga- Na müfrezesi başında ilerlerken şehit düşmüştür.”