Mayıs 2019 mayıs2019 | Page 43

Vezir Olayım Derken, Rezil Olma Ahmet Şahan Buğdayı bilirsiniz, hani şu her gün yediğimiz ekmeğin özü olan buğday. Bereketin sembolü olan cennet yemişi... Bizim bu nimetin, âkil bir tahıl olma gibi bir özelliği de vardır aslında. Sözlü kaynaklarımıza baktığımızda, her daim bilgelik ile bütünleştirmiştir atalarımız buğdayı. Bir atasözümüzde şöyle hayat bulur mesela; “Buğday mısıra demiş ki: Aş ol, keş ol, hamur işine karışma.” yapamayacağı işler vardır muhakkak. Yüce Mevla’nın herkese bahşettiği özel yetenekleri / maharetleri vardır. Kendini bil! Ama “Ben bunu bilirim” deme! Bu söz her işe olur olmaz talip olma, belki de ehil değilsindir demektir bir bakıma. Aynı atasözünün başka bir versiyonu ise şöyledir; Bir gün Ebû Zer el-Ğıfârî (r.a.) Resulullah efendimiz’e (s.a.v.) gelerek, kendisini bir beldeye vali olarak atamasını istedi. Rasulullah (s.a.v.) efendimiz ise: "Ebû Zer! Senin gerçekten zayıf olduğunu görüyorum. Kendim için ne istiyorsam, senin için de onu isterim. İki kişiye bile olsa sakın başkan olma. Yetim malına da yöneticilik yapma!" demiştir. Buğday Hicaz’a giderken arpaya demiş ki; “İnce yufkaya karışma.” Peki bu ne demek? Gelin hep beraber anlamaya çalışalım kıymetli Dîlhane ailesi. Aslında bu, şu demek: Herkesin yapıp, Hadis kaynaklarında, Hz. Nebî’nin (s.a.v) bu konuyla ilgili hassasiyetini gözler önüne seren şöyle bir olay geçer; 43