Devam ediyor yolculuğumuz seninle uzak ihtimallere. Yağmurdan ıslanmamak için koşan
çocuklar takılıyor gözümüze, hızla geçiyoruz yanlarından. Sen hepsine bir hikaye
yazıyorsun. Çocuklar ve hikayeler ne güzel...
Seninle bilmediğim bir şehrin sınırlarından içeri giriyorum. Gariptir ürkmüyorum. Oysa
çekinirim ben, şehrimin sokaklarında bile yalnız yürümeye. Sen korunağım oluyorsun.
Burası da bahar diyorum. Senin olduğun her yer bahar olur diyorsun. Nazlanıyorum sana.
Gökkuşağı istiyorum diye mızmızlanıyorum. Çocuk yanımı okşuyorsun. Sevdiğine
nazlanmak ne güzel bir nimet... Sana bir gökkuşağı bir borcum olsun diyorsun.
Gülüyoruz...
Sanki hiç gece olmamış gibi devam ediyor yolculuğumuz. Omzumda uyu ben seni
uyandırırım diyorsun. Direniyorum ama kapanıyor gözlerim. Omzunda gece ne güzel bir
rüya oluyor. Seninle güneş doğuyor üzerimize, hayal meyal hatırladığım rüyamı
anlatıyorum sana. Suya anlatır gibi. Hayra yor diye de tembihliyorum. Hayra yor, aşka yor
diye...
Bilmediğimiz bir durakta hadi diyorsun gel burda bahar olalım. Coğrafyam iyi değildir
benim, tarif edemem belki ama orda da mayıs gülleri var. Sözün var diyorum gökkuşağı
alacaksın bana. Hele bir yağmur yağsın da az sabret diyorsun. Tutarsın sözünü bilirim.
Hem sana inanmak kadar güzel ne olabilirki başka...
Bir kapıdan giriyoruz. Ev oluyorsun bana. Etrafımızda şaşkın yüzler, herkesle
kucaklaşıyorsun. Tanıtıyorsun beni baharım diye, içim bahar oluyor. Bildiğim tek mevsim
bahar...
Bahar geldi diye seviniyor çocuklar. Sen yüzüme baktıkça ben en az çocuklar kadar şen...
Âhh baharım..!
Sen ne güzel bir mevsimsin ömrüme. Elin elimde, dilimizde hep aynı dua, her gün doğan
güneşle tekrar ediyoruz Rabbimize Hace Ahmet Yesevi hazretlerinin dilinden döküldüğü
gibi "Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım" diye...
Baharıma özlemle...
35