Martı Eylül 2014
Erkeklerin Esir
Olduğu Tutku
“İstanbul Yıldızı”
Aytül Bingöl
Hangi kadın sevmez ki mücevherleri! Şöyle göz kamaştırıcı
bir elmas karşısında iç geçirmeyen bir kadın var mıdır
şu kainatta! Oysa sadece kadınlar değilmiş mücevher
tutkunları. İstanbul Yıldızı’nda erkeklerin de bu tutkunun esiri
olabildiklerini görmek şaşırtıyor insanı.
Roman, Osmanlı döneminin hırs ve iktidar savaşlarını masmavi bir elmasın ekseninde
anlatıyor. İnsanoğlunun her şeyi unutup dünya malına bağlanmasını seriyor gözler önüne.
Bir efsaneyle başlıyor hikayemiz. 1500’lü yıllarda Hindistan’daki bir madende, diğerlerine
hiç mi hiç benzemeyen, mavi renkte, etrafa o güne kadar görülmemiş pırıltılar saçan bir
elmas çıkartılır. Bu elmasın ünü, babür şahına kadar uzanınca, çok sevdiği eşine hediye
etmeye karar verir şah bu emsalsiz taşı. Fakat kadıncağız kısa bir süre sonra ölünce,
şah karısını eşsiz hediyesiyle birlikte toprağa verir. Ve madeni de taşlarla ördürür. Ama
cariyelerden biri gece karanlığında mezarı açıp şahın armağanını çalar. Böylece de mavi
elmasın serüveni başlamış olur.
135