Ma première publication PersPective39-Yuksek | Page 12

S

Sektör

RENKLERIN PERSPEKTIFINDEN

Mağara resimlerinden barok havasına , Barbie bebeklerden ekonomistlere renklerin spot ışıklarını masaya yatırdığım bir yolculuk ama tabii hepsi renklerin perspektifinden .
10
Sera Naz Arav sarav @ gsuik . co

40.000 yıl öncesine dayanan tarihiyle insanlığa bir armağan olan pigmentler , bulunuş amacı dolayısıyla ilk olarak mağara resimlerine işlemişlerdir . Doğanın yansıması yoluyla ortaya çıkan renkler , temsil ettikleri anlamlarla yıllar boyu sürecek olan tartışmaların da odağı haline gelmiştir . Anlamları dönemlere göre değişiklik gösteren bu uçsuz bucaksız dünya , sanıldığının aksine her zaman masum ve canlı olmamıştır . Orta Çağ ’ da din egemenliği altına giren Avrupa dünyası kiliselere isyanını sanatla duyurmaya karar verir . Sanata olan ilgi arttıkça renklerle olan ilişki de haliyle başka boyutlar kazanmaya başlar . Üretimin yasak olduğu ve “ sadece Tanrı yaratma lüksüne sahiptir ” inancının egemen olduğu bu dünyada yeni renklerin bulunması da yasaklanır . Günümüzde kelimelerle karşılığı parlak ve canlı olan renkler o yıllarda yasak ve vahşet olarak kabul görür . Renklerin yolculuğu bununla da sınırlı kalmaz . Rönesansın bakire “ beyaz çiçeği ”, Marie Antoinette ’ in dişiliğini ve egemenliğini vurgulayan altın sarısı , Barcelona ’ nın görmeden dönülmeyecekleri arasında ilk numarayı almayı başaran Sagrada Familia ’ nın geçişli renk paleti ve 80 ’ lerin İngilteresi ’ nde tüm dünyanın sempatisini kazanan Spice Girls ile satış rekorlarına koşan renkle-

“ ”

Peki hiç düşündünüz mü , siz bugün hangi renksiniz ?
rin altın çağı . Günümüzde ise modadan mimariye kadar uzanan bir paletin öncüsü aslında pigmentler . Alışverişe çıktığımızda artık modeller kadar renklere de bakıyoruz . “ Bu eteğin siyahı yoksa almam .” ya da “ Gümüş takılar beni soğuk gösteriyor . Altın rengi veya rose yok mu acaba ?” cümleleri artık şımarıklık olarak görülmüyor . Renk çılgınlığı sektörlerin ana şekillendiricisi olabiliyor . Pantone her sene yılın rengini belirliyor ve bütün markalar koleksiyonlarının akışını değiştiriyor . “ Ton sür ton ” lardan tutun da “ denim on denim ” e kadar renkler artık her yerde giyilebilir formlarıyla bizi selamlıyor . Hürrem yüzüğünün yeşilinden
JLo ’ nun ikonik yeşil Versace elbisesine , “ yılın rengi eşittir yılın kazancı ” politikası bitmiyor . Yeşili bir yerden daha hatırlayacaksınız , Montmartre sokaklarının deli dolu kızı Amelie . Kırmızının aşkının ve yeşilin sakinliğinin harmanlandığı bir paletin eseri olarak izlediğimiz Amelie , afişinden dekorlarına kadar muhteşem bir uyumun 2 saatlik izletisi . Sizi bilmem ama ben filmleri izlerken en çok renklerden büyüleniyorum . Sahnelerde duvarın üzerinde bir tablo asılıysa ve hele de o tablonun renkleriyle duvarın rengi uyum içerisinde odada bulunan karakterlere göz kırpıyorsa benim için o film tadından yenmez bir hal alıyor . Renk paleti ve sahnenin duygusu ikilisinin uyumu yakaladığını düşündüğüm favori 3 filmim ise şöyle ; La La Land , The Grand Budapest Hotel ve son olarak Spirited Away . Eğer izlemediyseniz kesinlikle bu ayın izlenecekler listesine almanız gereken , renkleriyle sizi filmin içinde hissettirecek , film bittiğinde sanat ekibine şapka çıkartacak , kompozisyonu yüksek filmler bunlar ; bir göz atın derim . Bir defa izleyene “ bu yetmez bir kez daha izlerim ben bu filmi ” etkisi yaratan filmlerden “ bu yetmez bir tane daha yiyeyim ” etkisi yaratan fastfood logolarına hızlı bir geçiş yapıyorum . İnsanda yedikçe yiyelim etkisi yaratan , dışarıdan bakılınca güven veren sarıyı sokaklardan tanıyoruz . Zira