Kültür Kültür | Page 42

5.Atatürk’ün Nutuk’una baktığımızda bugünkü dilimize göre büyük farklılıklar görülmemektedir. Türkçemiz birçok kelimeden arınmıştır. Fakat bu günümüzde aynı kelimelerin tekrar tekrar kullanılması ve kendimizi ifade ederken belli başlı zorluklar çekmemize yol açmıştır. Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? Dilin anlaşılması, öğrenilmesi zor, kuralları farklı, söylenişinde sorun yaşanan yabancı sözcüklerden arındırılması önemli ama o sözcüklerin yerinin boş kalmaması daha önemli. Osmanlıca denen yapay dilden gidenler gitti, kalanlar kaldı. Bugün Türkçenin kendi içinden ve kendi kurallarıyla zenginleşmesini sağlamak zorundayız. Başka dilden (Bu dil ister doğulu ister batılı, hangisi olursa olsun) sözcükler aktararak dili zenginleştirmek söz konusu olmaz. Her sözcük kendi kuralıyla, geçmişiyle, çağrışımıyla ve ait olduğu dile ait kültürel mirasla gelir. Dilimizi kendi kurallarını bozmadan, zorlamadan özgürleştirmekten başka çaremiz yoktur. 6.Türkçe’yi diğer dünya dilleriyle karşılaştırabilir misiniz? Türkçe dünyanın en eski, en sağlam dillerinden biridir. Orhun Yazıtları dikildiğinde bugün hayranı olduğumuz batı dilleri henüz herhangi bir eser verecek düzeye gelmemişti. Yine o batı dilleri 200 - 300 yıldır işlenirken Türkçe bir ihanete kurban gitmiş, bütün yazılı eserler Türkçeye olabildiğince yabancılaştırılarak ayrı bir dilmiş gibi boyut kazanan Osmanlıca ile yazılmıştır. Yazılı-basılı olan her şeyin Osmanlıca kanalından akması Türkçeyi yazılı kültür alanının tümüyle dışında bırakmıştır. Böyle bir durumla karşılaştığında başka bir dilin yaşamını sürdürmesi neredeyse olanaksızken Türkçe bu durumdan – yara alarak elbette ama yine de– sağlam çıkmayı başarmıştır. Bir de Türkçenin böyle büyük bir engellemeden geçmediğini, Yunus Emre’den bugüne, işlenerek, zenginleşerek getirilebildiğini düşünün. Sağlamlığını asla yitirmeyen bir sözdizimine sahip olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurursanız Türkçe bugün dünyanın en önemli kültür dillerinden biri olurdu. 7. Sayın Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Türk dili, Türk milletinin kalbidir, beynidir” sözüne açıklık getirir misiniz? Aklımızdan geçeni de kalbimizden geçeni de ifade etmek istediğimizde elimizde dilden başka hiçbir şey yoktur. Duygularımızı da düşüncelerimizi de dille anlatırız. Bu, birey olarak ne kadar doğruysa bireyleri “millet” adı verilen bir topluluk içinde tutmak için de o kadar doğru. Kaldı ki insanları birbirine bağlayan, en eski ve en sağlam bağ da dilden başka bir şey değil. 8. Bugün edebiyata ülkemizde verilen değer hakkında ne düşünüyorsunuz?