KYBELE 2014 İlkbahar | Page 38

ve kararları uygulatabilen küresel aktörler ortaya çıkmıştır. Çok uluslu şirketler, sivil toplum örgütleri ve uluslararası ekonomi kuruluşları olarak sıralanabilecek küresel aktörler, ulus-devletlerin göz ardı edemeyecekleri bir otorite haline gelmeye başlamışlardır. Küreselleşme süreci sanayi toplumunun bilgi toplumuna dönüşmeye başlaması ile hızlanmış ve gelişen iletişim teknolojisi sayesinde düşünce ve teori bazından uygulama 36 platformuna taşınmıştır. Bu yüzden 20. yüzyılın küreselleşmesinin temelinde iletişim ve enformasyon teknolojisinde yaşanan devrim ve ulusal ekonomilerin köklü bir değişim geçirerek uluslar ötesi bir nitelik kazanması olgusu yer almaktadır (Saltık, 1995:21). Bu tarihsel süreç sonunda gelinen noktada, özellikle uluslararası sivil toplum örgütlerinin öncülük ettiği insan hakları gelişmeleri, teknoloji ve bilginin hızla yayılabilmesi, yaşam standartlarının yükselmesi vb. birçok getirisinden dolayı desteklenen küreselleşmenin; zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığı, kültürel veya siyasal müdaheleleri beraberinde getirdiği de vurgulanmaktadır. Konuya olumlu veya olumsuz yaklaşmak ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye farklılık göstereceğinden, risklerini ve fırsatlarını objektif bir bakış açısıyla ve farklı alt başlıklarda değerlendirmek