24
başına geçtim . Kalem açma numarası her zaman işe yarardı . Kalemi açmaya başladım . Derya gelmek bilmiyordu . Yapıştırıcı ellerini kilitlemiş olabilir miydi acaba ? Kalemimin boyu küçülmeye devam ediyordu . Ağırdan almalıydım çünkü bu kalemi ablamdan zorla almıştım . Ben kalemi açacağın içinde tersten çevirmeye başladım . Kapı bir türlü açılmıyordu . Derya ’ nın oyalandığı her saniye bizden gidiyordu . İçimden ona kadar saymaya karar verdim . Derya o zamana kadar gelirse gelir , yoksa kapıyı kendim açar ve kaçarım diye karar verdim . Çünkü aslan burcuydum . Liderlik vasıflarımdan dolayı bu riski almak zorundaydım . Saymayı tamamladım ama Derya ’ dan ses yoktu . Öğretmene baktım ; ev ekonomisine katkı sunmaya devam ediyordu . Sınıf başkanını kolladım ; dünyayla alakası kalmamış bir haldeydi . Hızlı bir hamle ile kapıyı açtım ve sınıftan çıktım . Kapıyı da sessiz bir biçimde kapattım . Beni kimsenin görüp görmemesi umurumda değildi ; çünkü Mert aşağıda bizi resmen dağıtıyordu . Merdivenleri üçer üçer indim ve kendimi bahçeye attım . Gördüğüm manzara içimi iki kat fazla acıttı . Mert golleri atarken Derya da bir amigo edasıyla onu alkışlıyordu . Son sürat koşmaya başladım . Mert bir gol daha attı . Derya yine alkışladı . Mert , Derya ’ ya asker selamı verdi . Derya kendinden geçti . Mert bir kez daha gol atacaktı ki son anda kademeye girdim . İkisi de beni görünce şaşırdılar . Topu ayağıma aldım ve hücuma çıktım . Rüzgarı da arkama almamın verdiği avantaj ile Mert ’ i geçtim . Karşı kaleye doğru topla beraber bir depar attım ve nihayet rakip kaleye ulaşmıştım . Şık bir biçimde topu alt doksana gönderdim . Mert yetişememişti benim süratime . Derya da bizim kalenin yanından pozisyonu izlemişti . Benden de asker selamı bekledi . Daha çok beklerdi . Gol sevincimi içimden yaşarken Mert geldi yanıma . Nefes nefese kalmıştı . “ Kaç kaç oldu Mert ?” diye skoru sordum . “ 98-3 ” dedi . “ Hadi ya o kadar fark oldu mu ”? “ Oldu tabii , inanmazsan Derya ’ ya sor .” dedi . “ Kaç ribaund aldın peki şişko ?” “ Hı ?” “ Yok bir şey Mert .”
Yapacak tek bir şey kalmıştı : Savunma . Bazen eğitim yapan askerlerin seslerini duyardım . Sürekli taarruz derlerdi . Askerlikleri bittiği zaman ise onlara aldığım sigaranın parasını bile vermezlerdi . Savunma yapılmadan bu fark erimezdi ve Derya bir daha geri gelmezdi . Ayrıca averajımızı düzeltmemiz de daha sonraki maçlar için bize ayrı bir moral kaynağı olacaktı . Hızlıca orta sahaya doğru koşmaya başladım . Top Mert ’ teydi .