İnsana İnanmayan Tanrı
İnsana İnanmayan Tanrı
Erkan Katırcı
9
Fransız Kafka ölüm döşeğindeki motosikletinden indiğinde sanki gökyüzüne uzandığını hissetti. Tanrı’ nın neden sol göğsünde barındığını çözüm süreciyle açıklamaya çalışsa da ağır dili onu ele veriyordu. Göğsünün ağrısını beynine yansıtmadığı sürece huzurlu olabilirdi. Fakat her geçen gün hızla ilerleyen tren göğsünün üstünden acımasızca geçiyor gibiydi. Sağlığını ne kadar siktir etse de sonunu düşünmek onu çıldırtacaktı.
Fransız,-ölümü düşündüğü her an için- mum yaktığı gecesinden dışarı çıktı. Bu gece onun için bir fark yaratmalıydı. Bu gece ölüme çelme takmalıydı. Gürültü eşliğinde kapıdan çıkarken neler olabileceğini kafasında kurmaya başladı. Bunu ne yaparsa yapsın durduramıyordu. Beynindeki senaryolar-her ne kadar yapımcıyla anlaşsa da- ona binbir türlü acı yaşatıyordu.
Sağlığını çatı katına atıp bara gitme kararı aldı. Kapıdan içeri girdiği anda garson kadına delice aşık oldu. Bu sakin ve sessiz bir aşk değildi. Gürültülü ve huzursuz bir aşktı. Şimşek hızında telaşlarını çöp kutusuna atıp bir anda saçlarını sevmeye başladı kadının. Sonra göğüslerini … Kalçalarını … En son bakabildiği yer olduğu için en sonunda gözlerini sevdi kadının. Kadın şaşkındı, gergindi. Güvensizlik hissi tırnaklarına kadar kemiriyordu kadını.