Kibar Feyzo Üzerine Bir Analiz
Kibar Feyzo Üzerine Bir Analiz
Hasan Berk Akkoç
Kibar Feyzo; odağına, Türkiye coğrafyasında hala görülen feodal örgütlenmenin eleştirisini oturtmuş 1978 yapımı bir Atıf Yılmaz filmidir. Yapım; çevre ve merkez arasında köprü kurarak, paylaşılan sorunlar üzerinde ortaklık yaratmış, bir bakıma kentliye de köylüye de kendi hikâyesini anlatmıştır. Bu sebepten filmin sorunsallaştırdığı ağalık rejimi imgesi köylü-ya da taşradaki izleyici için- yazıldığı gibi okunsa da kentli seyirci açısından Patron imgesine dönüşen bir doğaya sahiptir. Kibar Feyzo’ nun başarısının bir sebebi de iki nokta arasında hassas bir denge kurabilmiş olmasında aranmalıdır.
42
Film; anlatı olarak Feyzo karakterine hayat veren Kemal Sunal’ ın, işlediği cinayet sonrası görülen davada, hâkime savunma yapması olarak şekillendirilmiştir. Açılışla birlikte Feyzo, savunmasını yapmak için ayağa kalkar ve doğrudan kameraya bakarak seyirciye seslenir-burada Hâkim ve Seyirci yer değiştirmiştir, Feyzo, Hâkim’ e değil seyircinin vicdanına seslenmekte, orada kendini aklamaya çalışmaktadır- başkarakter, kendini içinde bulunduğu duruma sürükleyen olayları doğrusal geriye dönüşlerle samimi bir şekilde anlatır. Kamera yer yer, salonda bulunan ve Feyzo’ nun hikâyesindeki önemli kişileri-eşi Gülo( Müjde Ar), annesi Sakine Kadın( Adile Naşit), Hacı Hüso( İhsan Yüce) gibi- göstererek yaşanan trajedinin toplumsallığı hakkında bağdaşım kurulmasını sağlar. Ayrıca film boyunca araya giren kız ve erkek koroları, Feyzo ve Gülo’ nun hikâyesinde, halkın görüşünü temsil edecek şekilde atışır.
Kibar Feyzo filmi, temel olarak iktidar olgusunu sorunsallaştırır. Söz gelimi köylülerin Maho Ağa’ ya( Şener Şen) ayaklanması bunun doğrudan bir göstergesiyken; Feyzo’ nun eşi Gülo’ nun başlık parasının taksitlerini ödeyebilmek için İstanbul’ a gidip çalışmak zorunda olması ve kayınpederinin her ödeme günü kadını, Feyzo’ dan“ geri almakla” tehdit etmesi, kadın bedeni üzerinde kurulan erkek iktidarın dolaylı görünümüdür. Tüm bunların yanında eser, sistemin buyruğuna uymakta-anlatının bir mahkemede hâkime savunma şeklinde olması gibi- onu aşındırmaya çalışmamaktadır. Yani film, düzenin nasıl değişeceği üzerine fikir yürütmez, Maho-ya da başka bir Ağa- özelinde düşünür. Bu sebepten köylünün ayaklanması duygusal bir patlama olmaktan öteye geçememiş, Maho’ dan sonra gelen Ağa’ nın rejimi gideni aratmıştır. Söz gelimi benzer bir atmosferde geçen Yaşar Kemal’ in İnce Memed romanlarının ilkinde Memed, zorba Abdi Ağa’ yı